Kitabın ilk cümlesi şöyle;
Harika bir akşamdı,böyle bir akşam insana ancak gençken nasip olur sevgili okur. Gökyüzü öyle yıldızlı,öyle berraktı ki onu gören kendine sormadan edemezdi. Nasıl oluyor da böyle bir göğün altında türlü türlü suratsız, kaprisli insan yaşayabiliyor?
Altı çizilecek o kadar cümle varki artk bundan vazgeçiyorsunuz. 5 ayrı hikayeden oluşuyor ve beşi de birbirinden daha dostoyevskik. Hele ki Beyaz Geceler bölümünün sonu ne güzeldi. Ne zaman küçükçe bi mutluluk yaşasam aklıma hep o son söz gelir:
"Tanrım! Bir anlık mutluluk! Koskoca ömürde az şey mi?..
Mutlaka okunması gereken bir kitap diye düşünüyorum.