Gönderi

131 syf.
·
Puan vermedi
Merhabalar; aynı hafta içerisinde 1800’lü yıllara ait okumuş olduğum ikinci kitap ve Monte Kristo Kontundan sonra bu kitabı okumuş olmam, sanki zaman makinesi ile ışınlanıp haftayı 1800’lü yıllarda geçirmemi sağladı . Kitaba o kadar kaptırdım ki kendimi: İdam mahkumunun kafasının kesilmesi için giotinin önünde toplanan kalabalığın içinde hissettim kendimi. Kitaba gelecek olursak ; İdam mahkumunun işlenmiş olduğu cinayet hakkında kitabın sonuna kadar bekledim ancak; cinayeti neden işlediği çok fazla üzerinde durulmamış. Kitabın ilk bölümlerinde bir tiyatro kısmı bulunmakta uzayıp gidecek diye çok korkmuştum açıkçası sıkılacağımı düşünmüştüm ama; kısa sürmesi derin bir soluk aldırdı . Mahkumu en takdir ettiğim yönü ise; kendisinin giotin ile acısız öleceği devlet tarafından övünecek bir şey olduğun söylediklerini ancak; asıl acının beklenilen sürede manevi acının olduğunu belirtmiş. Kendisinin öleceğini ancak; kendisinden sonra ki idamların kalkması gerektiğini herkesin bir ailesinin bir bekleyenin ve duygularının olduğunu belirmek için bu satırları yazdığını, hakim ve savcılar üzerinde bir farkındalık yaratmak istediğini belirtmesi bence idam olacak bir insanın geleceği düşünmesi çok etkileyici son olarak kızı ile geçirmiş olduğu son konuşmalar ve son görüşme çok duygusal sanki o ana tanık oluyorsunuz ve gözlerimiz doluyor… Özgürlüğün ne kadar değerli olduğunu güneşi görmeyi, deniz havası almayı ve kuşların fark etmesek de cıvıltılarını duymanın ne kadar büyük bir nimet olduğunu bizlere aşılıyor, keyifli okumalar dilerim
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023122,2bin okunma
·
79 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.