Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kendimizi Aşmak, Geçmişten Özgürleşmek!
(1) Geçmişi hatırlamayanlar, onu tekrarlamaya mahkumdur. (Film repliği: ARQ) (2) “Bu yüzden, bana öyle geliyor ki, dram, yalnızca geçmişin geri getirilemezliği değil, geçmişin silinmesini düşünmenin olanaksız görünmesidir.” (
Ortaçağ'ı Düşlemek
Ortaçağ'ı Düşlemek
) (3) Geçmişi/nizi bir kitap gibi kullanın; eviniz gibi değil. (?alıntı?) “Geçmişin sadece hatırlamaktan zevk aldığınız kadarını düşünün.” (
Gurur ve Önyargı
Gurur ve Önyargı
) (4) İnsan erteler ya da hatırlar, şimdiki zamanda yaşamaz, gözlerini geçmişe çevirerek geçmişin matemini tutar ya da onu çevreleyen zenginliğe aldırış etmeden, geleceği önceden görebilmek için parmak ucunda durur. Şimdiki zamanda, anda, zamanın üstünde doğayla birlikte yaşayana kadar mutlu ve güçlü olamaz. (
İnsanın Görkemi
İnsanın Görkemi
) (5) Nedendir bilmem ama bunun şart olduğunu hissediyorum. Hikâye bitmeli, bu iş tamamlanmalı, artık anlatacak bir şey kalmamalı. Geçmişin hesapları, çekilmiş acılar, insan vahşetinin izleri gömülmeli. (
Serenad
Serenad
) (6) Bastırma, bir tür yarı bilinçli ve yarı gönüllü olarak işi oluruna bırakmaktır, sıcak kestaneleri eteğinden atmaktır veya yukarıda asılı üzümlere söylenmektir veya arzuların farkına varmamak için gözünü diğer tarafı çevirmektir. Freud, nevroz oluşumundaki baş etmenlerden olduğunu keşfetmiştir bastırmanın. Bilinçten silip atmak, bilinçli bir ahlaki seçim sayılırken bastırma, kabul edilmeyen kararlardan kurtulmayı amaçlayan oldukça düşük ahlaklı bir eğilimdir. Bilinçten atmak, kaygıya, çatışmaya ve ıstıraba yol açabilir fakat asla sıradan bir nevroza neden olmaz. Nevroz, yasal acı çekmek gibi bir şeydir (
Psikoloji ve Din
Psikoloji ve Din
) (7) Gelecekte bir şey yapabileceksek onu simdi, bugün yapabiliriz ve bütün ruhumuzla ânâ katılmaksızın bunu başarmamız mümkün değil. Bugünde ol. Anda ol. Şimdi ol. Ne geçmisin hayaletlerinden kaç, ne gelecegin düşlerine sığın. Anda ol. (
Beni Sessiz de Sevebilir misin?
Beni Sessiz de Sevebilir misin?
) (8) “Nietzsche’ye göre, ahlâkın bir soykütüğü projesi, “kendimiz olma” görevinden koparılamaz. Geçmiş bizi, farkında ol­madığımız binlerce şekilde belirlemektedir. Nietzsche, basitçe bir ahlâk “tarihi”ne kalkışmaz; geleceğin yaratılmasının geçmişin ka­bul edilmesi, geçmişle yüzleşilmesi ve geçmişe sahip çıkılması an­lamına geldiğini vurgulamak amacıyla ahlâkın bir soykütüğünü çıkarır. Geçmiş asla bu ya da şu (“geçmiş”) değildir; aksine, geçmiş önemini ancak şimdinin ilgilerinden, kendileri de büyük ölçüde şimdiden, içinde bulunulan andan yeni bir gelecek yaratmak arzusunca belirlenen ilgilerden alır. Nihilizmin “ötesine” geçecek ve yeni değerler yaratacaksak, öncelikle nasıl kendimiz ol­duğumuzu araştırmamız gerekir. Bunu yapmanın tek yolu ise, ger­çek değerlerini keşfetmek amacıyla bizi tanımlayan ve belirleyen değerlerin, ahlâkın ve ideallerin yeniden değerlendirilmesinden geçer.” (
Kusursuz Nihilist
Kusursuz Nihilist
) (9) Biz, geçmişimizi yani, arzuları ve duyumlarıyla birlikte o ilkel ve düşük nitelikli kişiyi beraberimizde taşırız. Ve ancak çok büyük çaba göstererek bu yükten kendimizi kurtarabiliriz. ( (
Psikoloji ve Din
Psikoloji ve Din
) .
·
206 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.