Gönderi

724 syf.
7/10 puan verdi
·
81 günde okudu
Bu kitaba başlamadan önce neredeyse hakkındaki bütün incelemeleri okudum. Kimileri aşırı övmüş kimileri ise aşırı yermiş. Değil Oğuz Atay'ı bir başka yazarı da eleştirmek haddim değil lakin bir okur olarak bu kitaba tutunmak için gerçekten çok çabaladım. En çok okunacak kitaplar arasında üçüncü en çok yarım bırakılan kitaplar arasında birinci oluşu bana bu kitabı "kesinlikle okumalıyım" dedirtmişti. Gerçekten de kitabı okurken hiç ara vermeden -biraz fazlaca bir süre geçmesine rağmen- kendimi koltuklardan diğer koltuklara atıp ruhsal betimlemelerin içerisinde koştururken buldum. Ne zaman tutacak beni sabırla bekledim. Başta kendime sonra Turgut'a ve Selim'in tüm çevresine öfkelendim. Selim Işık'ın yalnızlığı ve çevresi tarafından anlaşılmaması beni derinden etkiledi. Kitaptaki bazı cümleler beni mutlak sonsuzluğa sürüklerken bazıları da bir o kadar sıkıcı, gereksiz ve yazarın okuyucuyu boşu boşuna yorduğunu düşündürdü. Fakat beni asıl düşündüren şey aslında birçok insanın -kendisinin bile farkında olmadan- hayata tutunamadıkları, belli kalıpların içine sokuldukları, o kalıba girmek istemeyenlerin ise üzerinin bir şekilde çizildiği gerçeği ile yüzleştirdi. Evet hayattaki atılışlar, yıkılışlar ve savruluşlar hep insanlara has bir durumdu. İnsanlar, diğer insanların gözüne girmek için birtakım işler peşinde koşup, yorulurlar. En sonunda pes ederler ve pes ettikleri için diğer insanlar, onları suçlarlar sanki kendilerinin hiç suçları yokmuş gibi... yorulan insanların hayallerini küçümserler, değersizleştirirler ve onları "bulanık gayelerin" peşinde koşmakla suçlarlar. Keşke anlatmadan anlaşılsak kelimelerin gücüne ihtiyaç duymadan hislerimizi konuştursak ama güzeli konuşsak. Maalesef insanları güzeli ifade gücünden de yoksun bıraktılar. Belki de insanlar kendi hatalarını görmek istemedikleri için diğer insanları suçluyor, kusurlarının acısını başkalarına çektiriyorlardı... "Adam silahını çıkarttı ve ateş etti." Artık Selim ölmüştü. Fakat şunu atlamıştı intihar ederken. Asıl ölüm "kalbin selasının" okunmasıdır. Asıl ölüm yaşarken ölmektir.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,4bin okunma
·
190 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.