Gönderi

“Çoğu zaman bir ay fotoğrafı olduğunu düşünüyorum. Sadece gözlerimi kaldırıp bakarsam muhteşemliğini görebilirmişim gibi. Asla elimdeki telefonla güzelliğini gösteremem kimseye göstersem bile ikna edemem ki kimseyi… gördüğüm en güzel şeyin, onların gördüğü ışıltısı karanlığına bulaşmış, muntazam boyutları yakınlaştırılıp görüntü kalitesi düşürülmüş görünen fotoğrafa. Acaba ister miyim anlamalarını? Çünkü seninle ilişkim; denizle, sabahın serinliğiyle, rüzgârsız bir yağmurla, kimselerin gitmediği o uzun ağaçlıklı yollarla, yataklarından henüz kalkmamış kaosa daha var diyerek dinlenmeyi seçen -iyi ki öyle yapıyorlar- insanların bozmadığı bir kara ilk adımlarımı atmamla, suyu soğuk sansam bile düşünmeden atladığım suyla, çocukların eve geldiğim zaman terliklerimi alıp kaçırmasıyla, birinin bana kalbimi hissettirdiği zaman onu ilk öpüşümdeki sıcaklığıyla aynı, bu kafanda canlandırdığın görüntülerin hiçbir farkı yok, hadi bulabilirsen bul. Herhangi bir yerden bunları paylaşmanın sizleri bu güzelliğe ikna etmemin olanağı yok ki. Hissedemeyeceksiniz. Bir fotoğrafın aynı güzelliği hissettireceğini niye düşünmüşüz hiç anlamadım. Sadece koku paylaşılmıyor diye düşünüyoruz sürekli, yanlış. Duygular kokudan da, görüntüden de açık ara daha kıymetli. Seni, benim güzel saydığım, gülümsememin günlük suyu gördüğüm güzelliği ben nasıl anlata/paylaşabilirim ki?” ~ ben’den ~ 23/02/2022 ~ 04:43 ~
·
390 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.