Bir ressamın eserine olan tutkusunu okuyacağım sanıyor insan kitabın başında ama okudukça farklı boyutlarda, bakış açılarında yüzüyor insan. Harry’ in Bilge konuşmaları kitapta altı çizilecek nitelikteydi. Dorian, başta genç ve masum geliyor, okudukça hayret ettiriyor insanı. Aslında portresinin genç kalıp, kendisinin yaşlanması fikrinde egosunu görüyorsun. Okurken şunu düşündürüyor ama; güzelliğini ego yapan kendini beğenmişliği mi yoksa çevresinin ona biçtiği rol mü? İnsanlar dış görünüşüne o kadar hayran kalıyor ve övgüler yağdırıyor. Özellikle ressamın ona biçtiği övgüler, hatta bir yerde ressamı suçluyor, her şeyin sebebi olarak onu görüyor. Bu kısım biraz okura bırakılmış gibi, Dorian gerçek bir egoist mi yoksa toplum mu onu o hale getirdi? Ölen kız en masum figürdü. Sırf, kendi egosu( onu ünlü yapmak, herkese yeteceğini ispatlamak istemesi) için kızın yeteneğini arkadaşlarına sergilememesi, sevgisini söndürüyor. Okurken keyif aldığım, üzerine düşündüğüm bir kitaptı. Sonunu hele hiç öyle tahmin etmemiştim.