Gönderi

1575'de Osmanlı'da Müneccimbaşı Takiyüddin, Padişah III. Murad'ı gözlemevi açmaya (geleceği görme bahanesiyle) ikna ederken; aynı yıl Danimarkalı gökbilimci Tycho Brahe de kendi gözlemevini kurmak için kendi kralından fon bulacaktı. Brahe bilim tarihinde önemli bir zincirin ilk halkası: O Kepler'e el verecek, sonra Galileo "Eppur si muove!" diyecek, insanlık evrendeki yerini anlayacaktı. Diğer taraftaysa "Takiyüddin ve ekibinin yıldızlara bakma bahanesiyle meleklerin bacaklarını gözlediği" söylentisi, cehalette kimseden aşağı kalmayan saray kadınlarının da etkisiyle padişahın kulağına gidiyor. Şeyhülislam ise yemiyor içmiyor, padişaha gözlemin uğursuz olduğu, gökyüzünün sırlarını bulmaya çalışan devletlerin battığı yönünde rapor sunuyor. Sonuçta padişahın fermanıyla Hatt-ı Hümayun ve Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa, önce Güneş'in gölgesinin ölçülmesi için hazırlanan halatı kesiyor; sonra gündüzün kimi yıldızları görmek için inilen (evet, çok ilginç!) derin gözlem kuyusunu taşla dolduruyor ve sonunda bizim gözlemevimizi kütüphanesiyle, eşsiz cihazlarıyla birlikte top ateşiyle yok ediyor.
Sayfa 109Kitabı okudu
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.