Roman, bir edebî tür olmanın yanında toplum dinamiklerini şekillendiren önemli bir unsurdur. Sanat eserlerinin toplumu inşa sürecinde en az maddi unsurlar kadar önemli olduğu ve halkın zihin dünyasında algı oluşturmada göz ardı edilemeyecek kadar mühim bir rol üstlendiğini söyleyebiliriz. Bu doğrultuda edebiyatın imkânlarından faydalanarak “milli duygu ve düşünce ufkunu genişletmek” milli amaçlarımız arasında yer alır. Şerbanu Beysenova'nın “Marguva" romanı ise Kazak tarihinin çok önemli bir kesitini ele alan sürükleyici bir romandır. "Marguva" Stalin dönemini ele alan, pek çok Kazak aydınını kıran, onları sürgüne gönderen, suçsuz yere öldürülen masum ve yetim Türklerin hikâyesidir. Bu romanla Türk okuyucu “Kazak Kırgın" yıllarına yakından şahitlik edecek Kazak kardeşlerinin tarihini gözlemleyecek, onların yaşadıkları acılara, zulümlere ortak olacaktır. Marguva’nın konusu gerçek hayattan bir alıntıdır. Romanda Stalin devrinde tutuklanan akademisyen “Muhammedcan Karatayev’in” ve onun geride bıraktığı eşi “Marhuma’nın” hayat hikâyesinden etkilenerek kaleme alınmıştır. Eser bu yüzden de çok büyük bir önem teşkil eder. Romanda başarılı bir akademisyen olma yolunda ilerlemekteyken Stalin devrinde “Halk düşmanı” damgası vurulan, eşine de “Halk düşmanının hanımı” damgası vurulan ve çocuklarıyla hayatta kalma mücadelesi veren çileli bir kadının hikâyesidir. Yazar eserini kahraman anlatıcı bakış açısı ile ele almıştır. Geri dönüş tekniğini kullanmıştır.

Kızıl Kırgın’ın Kadınları - MarguvaŞerbanu Beysenova · Bengü Yayınları · 20195 okunma

·

75 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hilâl