Seni soluğumun ipliğiyle bağlamaya korkuyorum daha,
seni düşlerin mavi bayraklarına bürümeye,
karanlık şatomun sisten kapılarında
beni bulasın diye meşaleler yakmaya korkuyorum...
Seni ışıldayan günlerden çözmeye korkuyorum daha,
ayın korkunç yüzü üstünde
gümüş gümüş köpürürken yüreğim,
seni güneş ırmağının altın çağlayanından
çözmeye korkuyorum!
Yukarı çevir gözlerini, bana bakma!
Bayraklar iniyor, meşaleler tükenmiş,
ay yörüngesini çiziyor,
gelip bana sarılmanın zamanı işte, ey kutsal çılgınlık!