Ingeborg Bachmann 20. yüzyılın en önemli Avusturyalı kadın yazarlarındandır. Avusturya’nın Klagenfurt kentinde doğdu. 1945-1950 yılları arasında Innsbruck, Graz ve Viyana Üniversitelerinde felsefe, psikoloji ve Alman filolojisi okudu. Çalışmalarında özellikle Heidegger ve Wittgenstein üzerinde yoğunlaştı. Heidegger’in varoluşçuluk felsefesi üzerine yazdığı tezle doktorasını verdi. İlk şiirleri 1948/49 yıllarında yayımlandı. 1959/60 yıllarında doçent unvanıyla Frankfurt Üniversitesi’nde şiir konulu dersler verdi. 1964’te Georg Büchner Ödülü’nü aldı. Aralarında Fransa, İngiltere, İtalya ve A.B.D.’nin de bulunduğu pek çok ülkeye yolculuk etti. 1965’ten itibaren Roma’da yaşamaya başladı. 1973’te çıktığı Polonya yolculuğunda Auschwitz ve Birkenau toplama kamplarını gördü. Aynı yıl Roma’daki evinde çıkan yangında ağır yaralanarak hayatını kaybetti.
Alıntılarla Yaşıyorum adlı YouTube kitap kanalımda bütün kitaplarını okuduğum yazarlar için detaylı okuma rehberleri paylaşıyorum. Daha çok arkadaşın bu bilgilerden faydalanabilmesi için paylaşabilirsiniz. ⬇️⬇️
İlk romanım
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Hakkında pek fikrim yoktu Malina'yı okumaya başladığımda. Ahmet Cemal'in kapsamlı önsözünü okuyunca merakım arttı, kitabı okudukça da gördüm ki, kendime hoş bir sürpriz yapmışım.
Kitap; sizi içine çeken bir ilk bölümden, sabır göstermeniz gereken ikinci bölümden ve romanın toparlandığı, bana da büyük haz veren üçüncü bölümden oluşuyor.
Malina, anlatıcının iç monologları üzerinden ilerleyen bir roman, kendini bütünüyle aşka verdiğin, kendini onda bulduğun ve onsuz düşünmediğin, özgün ve karamsar diyebileceğimiz bir aşk anlatısı. Bu nedenle pek çok kişiye 'sıkıcı' geleceğini tahmin ediyorum. Benim de bütünüyle romanın içinde kalmam pek kolay olmadı ama zoru severim :)
Yazarın hayatını biraz araştırınca, hikayenin yazarın hayatıyla örtüştüğünü gözlemledikçe daha değerli bir okuma oldu benim için.
Oldukça özgün bir metindi, ben çok sevdim fakat romanda olay beklentisi olan okuyuculardan ziyade, duygu okuması seven, sabırlı okuyuculara öneririm.
Kitap yorumlarımı paylaştığım YouTube kanalım: youtube.com/klasikokur
MalinaIngeborg Bachmann · Yapı Kredi Yayınları · 2022637 okunma
Ingeborg Bachmann (1926-1973) en önemli Avusturyalı kadın yazarlarından, felsefe, psikoloji ve Alman filolojisi üzerine çalışmlarını yoğunlaştırmış ve ikinci dünya savaşının etkilerinin fazlasıyla yaşamış biri. Çevirmenimiz
Ahmet Cemal önsözünde "Duyarlığı dilin en uç sınırlarına dek genişleyen bir proto-feminist
Ivan gece soruyor bana: Neden yalnızca ağlama duvarı var, neden bugüne kadar kimse bir sevinme duvarı yapmamış?
Herşeyin iç dünyalarinin yoğunluğunda yaşandığı mutlak aşkın ve birey olma savaşınin romanı...
Malina;
Kendi içinde bolunmuslugun sinirsizligini yaşayan bir "ben" ligin oykusu...
Ben ivanda yasiyorum
İvandan sonrasını değil...
MalinaIngeborg Bachmann · Yapı Kredi Yayınları · 2022637 okunma