Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

59 syf.
·
Puan vermedi
·
11 saatte okudu
Ay yüzlüm, gül yüzlüm, biri aynalara aşikâr iki yüzlüm.
***Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun?” dedi. “Herif rüzgârı kendinden menkul uçurtmanın teki. Ara sıra telleri takılır gibi kadına geliyor gece yarsı.” “Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku,” dedim. Tırsmaya başlamıştım. Haklı olabilirdi. “Evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku,” dedi, arkasını dönüp gitti.*** Hikâye kahramanı bir yazar.. Doğum, doğuş sancıları çeken bir yazar.. Hikaye başlıyor.. Bir noktaya kadar ilerliyor.. Sonrası Çıt** diye bir ses... Bu “Çıt, çıt ” ... Yani elbise çıt çıt’ı değil. Sesler... Sesler çok şey anlatıyor.. Sesin nasıl çıktığı önemli.. İçinde bir ses.. Durmadan konuşuyor.. Üstelik ikircikli.. Çetrefilli.. Çoğul.. Devrik ve devirsiz.. İç ses kimdir? Senin güzel bir kardeşin.. Gerçekleri yüzüne güzel güzel vuran; öyleleri, böyleleri, belkileri sana söyleyen bir güzel kardeşin.. **Arsızdım. Dağıtmazsam, toparlayamazdım. Dağıtmaya çalıştığım tarafım, dipte bir yerlerde, sislerin arasına gizlenmiş bir deniz feneri gibi uzak ve basur gibi sinsice, sessiz sedasız çakıp dönüyordu.** **Kapışmanın ve karşılaşmanın, yüz yüze gelmenin, tersyüz etmenin, her neyse, her konunun kendine göre bir kum saati, vadesi vardı.** Sonu gelmeyen hikayelerin sancısı konuşturuyor.. **Her şey benden önce olmuşsa, bana olacak bir yer, durum kalmıyor muydu? Bana ait tek kişilik bir iskemle, oda yok muydu bu dünyada? Mesafeli bir yerden konuşuyordu. Oraya nasıl ve ne zaman gitmişti? Ben mi göndermiştim? Taksi mi tutmuştu? “Seninle dünyanın her yerine gelirim,” diyen Müzeyyen, durduğu yerden çekip gitmelere başlamıştı. Nerelere gidiyordu? Gelirken getirdiği bakışlar ne dalgaydı? Hangisi Müzeyyen’di? Ya da Müzeyyen kimdi? İlk tanıdığım kimdi, şimdiki kim? Adam, kadını çok seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor, eve sığmıyor... ***İçim büyür, içimde dolunay olur, önünden ince bir bulut geçer, bedenim manzaraya dar gelir, burun direğim sızlardı. Ve Müzeyyen.. Bir gece gider.. “Ey güzel Allah’ım,” dedim, “sen beni koru.” ***Bir nefes çıktı içimden, sessizce. Ev inledi, eşyalar, pencereler, sokak, sokaktaki çöp dağı, dağı eşeleyen it çetesi, taş ve ahşap evler, sokak lambaları, ayak sesleri, sarhoşlar, evsizler, neonlar, gece yarısı, Roman mahallesi inledi. Çok özgün yazılmış, güçlü iç sesleri ile bizim mozaiğimizi oluşturan müziklerden de dem olan Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku** Okunmayı oldukça fazla hak ediyor. Okurken bana Oğuz Atay ın metinlerini de hatırlattı. Ben bu incelemeyi yazarın ayna* ile konuşmasından bir ufak pasaj ile bitirmek istiyorum. Bu kitabın fragmanı olsun. “Ayna,” dedim fısıltıyla. “Buyurun benim,” dedi. “Ayıp olmuyor mu ayna?” dedim, “Bizi burada yanlış pozisyonda, dış kapının mandalı gibi gösteriyorsun. İlgisiz, alakasız, yabancı ve arkasında koridor boşluğu duran ve hani geri dönüp o boşluğu kat ederek, daire kapısına yönelebilecek ve hatta yönelmesi gerek biri gibi.” “Nasıl görünmek isterdin?” dedi. Bu tavır, bu kendinden çok fazla emin, ukala tavır beni öldürürdü. “Ayna,” dedim, “seni bölük bölük bölerim. ” *** “Denememeni tavsiye ederim,” dedi, “bölünerek çoğalırım ve çoğaldıkça fazla suret veririm, hoşuna gitmez.”*** Bana psikolojik çözümleme yapıyordu. Kendimi görmekten ya da kendimi “yalnız biri” görmekten huzursuz olduğumu ima ediyor, şantaj yapıyordu. Fakat teknik olarak haklıydı. İti, iki yüz parça yapsam, alt açı, üst açı derken ortalık karışacaktı. “Ulan,” dedim, “ayna... Seni yüz parça yapar, parçalarını şehrin varoşlarına dağıtırım. Öyle bir yerleştiririm ki parçalarını, ömrün bir araya gelmek için kıçını yırtmakla geçer. Sen parçalarını bir araya getirip kafanı toplarken, şehir alır başını başka bir yere gider, ayvayı yersin.” ..... Aynadaki Kadın Müzeyyen.. “Aynadaki kadın benim zıttım,” demişti, “ben ne kadar ev haliysem o, o kadar sokak. Ben sokulgan isem, o başını alıp giden. Ben gündüzüm, o gece... Çapkın, güçlü, özgür.” İçi çetrefilli, karışık, düğüm düğüm olan bir adamın içinden gelen seslerin konuştuğu İlhami Algör ün ses getiren ilk kitabı Ve sınamaya da uyarlanan Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku yu çok keyif alarak okudum. Şans vermenizi isterim. Bir not düşmek istiyorum. Sinema uyarlaması kitaptaki adamın ve kadının ana hatlarıyla bir miktar anlatmış olsa da filmdeki hikaye çok farklı.. Filmi de sevmiştim ama bu uyarlamanın birebir olmadığını söylemeliyim. Kitabı okuduktan sonra filmini izlemenizi öneririm. Tersi olursa bir miktar hayâl kırıklığı yaşanır gibime geliyor. Bülbülün çilesi, yanmakmış güle Ömürler geçiyor, ağlaya güle, Yolcuyuz cümlemiz, hep o meçhule... -Bitse ne olur, bitmese ne? Bir Avaramu** hikayesi.. Çok keyif alarak okudum. Yer yer hüzünlü, yer yer tebessüm ederek.. Şans vermenizi isterim. Not.. Hayatımızda ya da çevremizde ruhu bir yere sığmayan, arafta olan insanlar vardır. Huzursuzdurlar, bir yere sığamazlar. Biz öyle değil diye, bizim mükemmel prensiplerimiz var diye bu insanları ya da romanlar karakterlerini, ya da yazarını bu ruhu anlamadan eleştirel bakarsak Roman hoşa gitmeyebilir. Bize benzemeyenleri örneğin bu romanın kadın karakteri Müzeyyen ve romans can veren yazarı anlayabilmek, empati yapabilmek dileğiyle.. Her kitabı farklı üslubu vardır. Üslup farklı ama bizden, içimizden.. Keyifli okumalar dilerim.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,2bin okunma
··
4.423 görüntüleme
Adem okurunun profil resmi
Elinize sağlık efendim, keyifle okudum... 📚 Bu sahte alıntılar konusunda 1K ekibine çare üretmeleri hususunda biraz baskı yapılmalı diye düşünüyorum. Çok bilindik alıntıların kitaba eklenemediği bir güncelleme ile olay çözülür, çok da zor olmasa gerek. O zaman ne onlar uğraşmış olur ne de biz. Herkes bu konuda çok umursamaz. Bazen "acaba ben mi çok büyütüyorum" diye düşünmüyor değilim. Ama bir söz o insanın kaleminden çıkmamış ise, o insanı olduğundan farklı biri olarak tanıtmaz mı? Bana göre çok ama çok önemli bir konu. Emeğe saygısızlık, kişinin anısına saygısızlık... Bunlar bizim yazarlarımız, bu bizim edebiyatımız.. 🤷🏻‍♂️ İnceleme için teşekkürler, keyifli okumalar... 📚
Sevgican okurunun profil resmi
Bence de bir filitreme sistemi olmalı. Ben özelden paylaştım bu konudaki düşüncemi.. En azından böyle sahte bir alıntı bildirimi gittiğinde sistemden tüm bu alıntıların silinmesi gibi.. Tek tek bildirim göndermek mümkün değil. Teşekkür ederim değerli katkılarınız için 📚
Sevgican okurunun profil resmi
Aynı kitabı okuyup, farklı yerlerin altını çizmişiz...*** Sinama filminden bir repliktir. Metinin orjinalinde bir bir alıntı yok. Belirtmek isterim. Çok defa kitaba etiketlenerek paylaşım yapılmış. Sayısız bildirim göndermek bu sahte alıntıların silinmesine yetmez.
Esra Arslan okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş, elinize sağlık🙏🌹
Sevgican okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. İyi okumalar dilerim. 🙏🤗📚
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.