Slyvia Plath'i yine aynı adlı Slyvia filminde gördükten sonra melankolik yazar ünvanını hangi sebeplerle aldığını anladım. Filmi izledikten sonra biraz yorumlara bakayım dedim ve herkesin şikayetçi olduğunu gördüm. Kocası Ted Hughes'in daha aklı başında olduğu ve Slyvia'nın paranoyak karakter gibi göründüğü bir film olmuş ama yine de kadın yazarın düşünce yapısı ile alakalı fikir sahibi oluyorsunuz. Özellikle sonundan sonra bu yazarı daha yakından takip etmeye karar verdim çünkü düşünce yapısı ilgimi çekti bu yüzden intiharından bir ay önce yayınladığı "Sırça Fanus" kitabına başlamak istedim. Kitap Esther Greenwood adında yazar olmak isteyen genç bir kızın hayatı üzerine kurulmuş. Easter kazandığı burs sayesinde New York'da bir moda dergisinde kısa süreliğine çalışma imkanı buluyor. Evinden uzakta kaldığı süre boyunca çalıştığı derginin de verdiği imkanlar ile yaşadığı küçük kasabada görmediği şeyleri görüyor. Partilere katılıyor, sponsorlu etkinliklere katılıyor, hayatında hiç tatmadığı yemekler tadıyor. Kısacası parıltılı bir hayatı deneyimleme şansı buluyor ancak aslında Esther yazar olmak adına çok çalışmış ve her adımını önceden planlamış. Öyle bir planlama ki bu yaz tatilinde bile hangi atölyeye katılacaksa önceden başvurmuş oluyor ve tüm bunları yaparken hala okuyor. Aslında Esther'in hayatını yıkılışı da bu noktada başlıyor. Parıltılı dergi işinin deneyim süresi bitince yaşadığı küçük kasabasına annesinin yanına geri dönüyor ve o yaz katılacağı yazarlık atölyesinden gelecek olumlu cevabı bekliyor ancak o cevap olumsuz olarak geliyor. İşte tam bu noktada gelecek planları daha önce hiç aksamamış olan genç kızın bütün dengesi domino taşları gibi devriliyor. Başka bir yerde okumuştum "bir şeyi ne kadar çok seversek o olurmuşuz" Esther'da tam olarak bunun hayal kırıklığını yaşıyor. Bir süre sonra annesi ile evde kalmak ona iyi gelmemeye başlıyor, yazamıyor, uyuyamıyor ve kendi ifadesi ile içerisini bir sessizlik kaplıyor. Açıkçası Esther ile aynı dönemlerden geçmiş biri olarak onun bu yıkılmış hali bana kendimi anımsattı. İnsanın içerisinde kaos varsa daha iyi ama içerisi bir boşluk kadar sessizse varoluşunuzun bir anlamı kalmıyor. O da bu sebeple intihar etmeyi deniyor ve başarısız oluyor böylece bir akıl hastanesine düşüyor. Bu kısımdan sonrası kitabın genel temposuna oranla yavaşlıyor ve bırakmak istiyorsunuz. Beni en çok rahatsız eden taraf bu taraf idi. Slyvia'nın bu kitapta kendi halini Esther üzerinden yazdığını düşünenler var ben çok benzerlikleri olduğunu ama Slyvia'nın daha değişik bir düşünce yapısı olduğunu düşünüyorum. Genel olarak özetleyecek olursam hayat üzerinde fazla düşünen biri iseniz ve melankoliden hoşlanıyorsanız bu kitap tam size hitap edecek bir kitap. Benim puanım 3/5 temposundan dolayı bir puan kırdım bir de konunun daha güzel detayları olabilirmiş keşke daha da içine girebilseydik.

Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,8bin okunma

·

89 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Teutonic