Gönderi

LE'ALEF
Şu dağlar şahittir Benim şuramda sönmeyen kaos var Yoldan geçen "âşk diyor Ben gördüm ki var oluş, yeniden doğuş İşte öyle bir şey ki yaş, baş bakmadan çocuklaştırır... Umutlar yeşerir Bağ, bahçe şenlenir Ama habersizdir o Sonra benim buralarım yavaş yavaş yanar Aheste aheste bedenimin yoğunluğunu hissederim... Kuşlar uçuşuyor ya şuramda Zannederler ki özgürler Yağmur damlar kanatlarına da Yeryüzündeki bereket sanar Biraz hüzünlü birazda neşeli tadı damağımda... Dışarıdan bakıyorsun diyorsun ki "delidir" Yakından süzersin takatin kalmaz Sabredersin de illallah edersin âşkın çemberinde Leyla bilse ne eder? Yer yarıldı bahar saçıldı şuralarımda Acı, tatlı, mayhoş bir sızı var Sevgilim yine giyinmişsin gökyüzünü narin bedenine, kırıtırsın... Omuzunda öptüğüm yerde memleket varmış Meydanında âşıklar toplanmış Bu âşkla kül savrulur hülyaya, nereye kadar? Biri söz söylesin âşkın serzenişli şarkılarından... Yaşıma, başıma bakmadan uyumalımıyım baş ucunda? Dudaklarında senden geçmeli âşkı ey yâren Cebimde ufak bir fotoğrafınla Böyle bir hayalle şehir kalabalığında Nefesinde nefesimi soluksuz çekmeli Şaire söyle ne diyor? Durağı kızarınca nasıl nazlanır? Güldüğünde gözlerinde nevruz var Ağladığında ciğerim erbain Benim içimi bu mu parçalar? Kirpiklerinde sahipsiz yakut var Tenim, ruhum sesiyle mihmandar Gökten gelen lütuf sinem bahtiyar Hayaller gerçeklerle saltanat kavgasında Nefesim geçmedi saçlarından kalbe alaz alaz... Benim kalbimde kelebekler uçuşuyor ya Zennediyorlar ki özgürler Onların bir günlük hayatı gönle dokunduğunda Kâinatta, evrende, yeryüzü de mutlulukla son bulur... AYKUT BARIŞ ÇELİK
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.