Gönderi

165 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Henry James , Amerikan dergilerinde öyküler yazarak yazın hayatına başlamış. Yirmi dolayında roman, yüzün üstünde öykü, tiyatro oyunları, eleştiri yazıları ve gezi yazıları yayımlanmış. Ben yazardan ilk defa kitap okudum. Okuyunca yazarın en çok konuşulan romanının “Yürek Burgusu” olduğunu fark ettim. Tipik bir korku kitabı ya da biyografi, günlük diyebileceğimiz bir eser değil. Bu kadar basit düşünülmesi sanırım yazara hakaret gibi olur. Döneme damgasını vurmuş ve aynı zaman da Amerika ve İngiltere’de roman eleştirisinin gelişmesine ciddi anlamda katkı sağlamıştır. Kardeşinin öğretmeninden bir defter kaldığını ve orada yazdıklarının korkutucu yanını anlatan kişinin defteri arkadaşlarına okumak istemesiyle başlıyor olay örgüsü. Romandaki olay bir öğretmenin kendi ağzından anlatılıyor. Genç bir öğretmen iki küçük çocuğun sorumluluğunu yüklenir ve onları kötülüklerden korumak için kendi hayatını yok sayar. Koruduğu şey ise daha evvel çocukların bakımı için çiftlik evinde bırakılan öğretmen ve işlerde yardımcı olan bir uşak yahut hizmetçi (ne olarak kaldığını okuyunca siz karar verin). Çocuklar ölmüş olan bu kişilerden neden korkuyor diye düşünebilirsiniz, kendileri yok ama hortlamış ruhları var (Bu türde zekice yazılmış, döneme damga vurmuş eserleri okumak bana keyif veriyor. Sizlerde seviyorsanız bu tarz kitaplar okumayı bir saatte bitirebilirsiniz) bu hortlakları gören öğretmen bir vakit sonra hortlakların varlığından korkmak yerine çocukları onlardan korumaya adamış kendini. Yanlarında dadı mahiyetinde kalan Bayan Grose, hortlakları örmez ama varlıklarını hissede e zaten tanımlamayı yapan öğretmene o hortlakların kimler olduğunu söyleyen de odur. Çocukların bu hortlaklardan haberi var mı? Eh yani konuşmalara bakılırsa var, görüyorlar ama gördüklerini söylemiyorlar. Öğretmen bu hortlaklar karşısında neler yapıyor, nasıl hareket ediyor bunu da sizler okuyunca karar verin. Birde şu kitapların sonunun garip bir şekilde sanki artık yeter yazmayacağım hissi verilerek bitirilmesi olmasa. Kitabı çok sevdim ama sanki sonu aceleye getirilmiş. Canım ebru neden hep bize böyle kitaplar denk geliyor konusu çok güzel ilerliyor ama bir anda tamam bitti diyerek bitiriliyor. Kafamda deli sorular:) noldu şimdi dedim bitince. Ama bu tabiki okumaya engel bir durum değil. Sadece sayfalarca devam etmesi gerekir diye düşünürken bir sayfanın kaldığını fark ediyorsunuz o kadar. James’in amacı salt korku havası yaratmak ve tüyler ürpertici bir hortlak masalı yazmaktır. Hortlamış ruhlar gerçekten var mı ve dış dünyada varlığı kabul ediliyor mu bu konu üzerinde çokça tartışılmış. Roman gerçekten korkutucu bir hortlak masalıdır ama bu durum bu masalda anlatılanlara sadece perde görevi yapan yüzeyde kalan kısmıdır. Okuyucu bu yüzeyi aşarsa işte o zaman kitapta anlatılan ruhsal derinliklere inecek ve asıl anlatılmak istenenle yüzleşecektir. Roman, iyilik ve kötülük arasındaki çatışma üstüne kurulmuş dinsel yönü bulunan alegori niteliğindedir. Bu yüzden de olayın geçtiği kır evi sadece ir ev değil aynı zamanda cennetin tasviridir. Romanda geçen çocuk karakterler aslında saflığı, masumluğu ve günahsızlığı temsil eder. Diğer yandan hortlakların amacı onları olağan iyilikten uzaklaştırarak kötülüğü aşılamak ve o yönde yönlendirmeye çalışmaktır ki, buda hortlaklara şeytan rolü yüklediğini gösterir. Hortlakları çocuklardan uzaklaştırmaya çalışan, onları koruyup kollayan genç öğretmen ise onları o ilk masum hallerine, günahsızlıklarına döndürmeye çalışan koruyucu rolündedir. Aslında romandaki çocukların içinde bulundukları durum insanın günlük hayattaki halidir. İnsan da hep bir çelişki içerisindedir. İyi ile kötünün karışımından oluşan hayatta bu çelişkide bulur kendini insan, yeri gelir kötünün kıskacına kapılır yeri gelir bu kıskaçtan kurtularak iyinin kollarına atar kendini. Ama bu dünyanın varlığından itibaren bu çelişki insanın doğasına yüklenmiştir. İnsanın içinde meleksi ve şeytansı haller yaşanılan duygu yoğunluklarına göre ortaya çıkar ve insan o durumu yaşar. Kazanır ya da kaybeder onun sorumluluğu da insana yüklenmiştir. Şeytan ve melek mücadelesi, yani iyi ve kötü mücadelesi insanda çatışma halinde var olur yazarımız James ise bu durumu muazzam bir şekilde bir roman üzerinden okuyucuya sunar. Farklı eleştirilere maruz kalmış bir roman. Okuyunca hakkındaki eleştirileri de okuyacaksınız zaten ön bilgi mahiyetinde. Bende uyandırdığı şeylerden bahsettim. Benzetmeler, imgeler, ironiler, alegoriler etrafında yazılmış olması ve akıcı bir anlatım, okuyucunun merakını canlı tutuyor. Yazar olaylardan ziyade ruhsal durumlar üzerinde daha fazla düşünülmesini sağlıyor ki bunu da başarıyor. Başka kitaplarını da şimdiden sepete ekledim.
Yürek Burgusu
Yürek BurgusuHenry James · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,776 okunma
·
194 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.