1891 doğumlu dönemin rejimiyle yazdıkları yüzünden sık sık başı derde girmiş Rus yazar Mihail Afanasyeviç Bulgakov’un kendi bağımlılık deneyiminden yola çıkarak yazdığı uzun öyküsü “Morfin” okuyucuyu sarsan kısacık bir eser. Rusya’nın karlı, soğuk havası içinde gencecik bir doktorun acılarını dindirdiğini sanırken esiri olduğu morfinin hayatını nasıl bir cehenneme çevirdiğini gerçekçi bir dille anlatan günlüğünü okuyacaksınız. Sergey Polyakov, fakülteden arkadaşı Doktor Vladimir Mihayloviç’ten yardım ister. Hangi konuda yardım istediğini söylemez ve Doktor Vladimir Mihayloviç’e Doktor Polyakov’un kara kaplı günlüğü kalır. Bu günlükte bir morfinmanın ıstıraplı yaşamı, hayal kırıklıkları ve hüzünlü çöküşü yer alır. Doktor Polyakov, yeni atandığı taşranın sıkıcılığında, bitmek bilmeyen kar fırtınaları içinde terk edilmenin de acısıyla yalnızlığıyla artık daha mutlu olduğunu düşünür. “Yaşadığım aşk acısından önce hayat dolu biriydim.” (s.27) Bir gece karnında baş gösteren dayanılmaz ağrı, kendisine yardımcı olamak isteyen Anna K.’nın, doktorun acılarını hafifletmek için ona morfin vermesine sebep olur. Morfinin ağrılarına iyi geldiğini düşünen doktor bir bağlımlı olduğunu fark ettiğinde kendine acır hale gelecektir. Morfin, ocak ayında izlediğim Aslı İktu’nun oynadığı Afife Jale tiyatro oyununu ve bir tıp fakültesi öğrencisinin kaleme aldığı “Eroin Güncesi” isimli kitabı bolca hatırlattı bana. Bağımlılık sürecini konu eden eserlerden, bağımlılıkların söndürdüğü hayatlardan hep etkilenmişimdir. Morfin de öyle yalın diline rağmen etkileyici, düşündürücü ve dokunaklı bir kitap. Genç doktor, bağımlılığının ortasında yoksunluğunda olan kişinin neler hissettiğini şöyle anlatıyor: “Bir morfinmanı bir ya da iki saatliğine morfinden mahrum bırakmak sıkıntılı duruma yol açmaz; onları ölüme götürür. Hava yetmez onlara, yutkunsalar da soluk almazlar… Morfinden başka hiçbir düşüncesi, hiçbir isteği yoktur. Susuzluktan ölmek, morfin açlığıyla ölmeye oranla cennettir, huzurlu bir ölümdür.” (s: 37)

MorfinMihail Bulgakov · Can Yayınları · 20191,373 okunma

·

49 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ömer Kaya