İlk kadın yazarımız Fatma Aliye’nin kadının gücü üzerine yazdığı önemli bir eser “Refet” Binnaz, kocası öldükten sonra kızı Refet ile bir başına kalır. Kocasının diğer eşlerinin ve çocuklarının eziyetine dayanamayan anne kız köyden İstanbul’a akrabalarının yanlarına gelirler. Burada da kötü insanlardan, dışlanmaktan kaçamazlar. Bu kötü muamelelerden zayıf düşen Refet hastalanır. Karşılarına bu kez çıkan iyi niyetli insanlar sayesinde başlarını sokacak, karınlarını doyuracak bir göz odaları olur. Bundan sonra Refet’in okul zamanı gelir. Binnaz kızı için mücadele eder. Sağlığı pahasına çalışır, çalışır, çalışır… Okumak, öğretmen olmak, çalışmak, ileride annesine bakmak, onu rahat ettirmek isteyen Refet de annesi kadar mücadele eder. Parmakla gösterilen bir eğitim hayatı olur. Yoksulluk içinde geçen bu iki kadının hayatı birbirlerine dayanarak, destek olarak, yılmadan ve takdir edilerek devam eder. Öyle bir yoksulluk düşünün ki giyecek çorap, ayakkabı, yiyecek bir lokma ekmek, yakacak bir kürek kömür olmasın ve size evdeki her şeyi sattırsın. Sonunda ise bir kadın olarak mücadelenin, başarının, fedakârlığın, idealistliğin adı olur “Refet” Fatma Aliye, kendi ayakları üzerinde duran bir kadını ders verir nitelikte kaleme almış. Hem de 1800’lü yıllarda… ”Refet” kadının toplumdaki yerini, eğitim ve çalışma hayatını, erkeklerle eşit haklara sahip olduğunu, idealleri ve hayalleri peşinden koşması gerektiğini, güçlü, dik ve gururlu olması gerektiğini anlatan bir eser. Arka kapak yazısında da belirtildiği gibi “Döneminin çok ilerisinde bir roman.” ”Refet” Reşat Nuri Güntekin’in “Çalıkuşu”na da ilham olmuş bir eser. ”Refet’i okurken aklıma ilk Türk kadın öğretmenimiz olan Refet Angın da sık sık geldi. Son olarak eşi tarafından okuma ve yazmasına sıcak bakılmayan, buna rağmen gizli gizli okuyan ve eserlerinde güçlü kadınları anlatan Fatma Aliye’ye binlerce kez alkış.

RefetFatma Aliye Hanım · İthaki Yayınları · 20214,598 okunma

65 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mızıka Kitaplık