----SPOILER---- Bu kitabın 7.5 puan aldığına inanamıyorum. Dört tane kısa öykü var içinde; "Bay Harrigan'ın Telefonu", "Chuck'ın Hayatı", "Kan Varsa" ve "Sıçan". Her birinin - yine her Stephen King kitabında olduğu gibi - insanı düşünmeye sevk eden, satır aralarında saklı çok güçlü mesajları var. İnsanlar ve duygularla alakalı. İyilik ve kötülükle, bunların kaynağıyla alakalı. Toplumsal olaylarla alakalı. Sadece, sanıyorum ki bu kitaplar birer 'klasik' olmadığı için, korku türünde kitaplar olduğu için insanlar ön yargıyla yaklaşıyorlar ve bu sebeple edebi yönlerini göremiyorlar. Aklıma gelen bir başka açıklama ise esasen yeteri kadar iyi okurlar olmadıkları. 1) Bay Harrigan'ın Telefonu King'in, sıradan bir nesneyi - bir iPhone gibi - nasıl bir gerilim aracına çevirebileceğinin kanıtı niteliğinde bir hikaye. Oldukça sürükleyici, merak uyandıran satırlar. Kitabın en sonunda, son sözde bu hikâyenin fikrinin aklına nasıl geldiğiyle alakalı şunları söylüyor King (SPOILER): "Çocukken- büyük ihtimalle arkadaşım Chris Chesley'yle Lewiston'da, Ritz'de izlemek için otostop çektiğimiz American International korku filmlerinden birinde - canlı canlı gömülmekten çok korktuğu için tabutuna telefon koyduran bir adam hakkında bir film izlemiş olabilirim. Alfred Hitchcock Presents'in bir bölümü de olabilir bu. Her neyse, bu fikir benim aşırı hayalperest çocuk aklımda bir yankı uyandırmıştı...". Devamını yazarak fazla uzatmayayım, zaten yeterince uzadı. Güzel hikaye. 2) Chuck'ın Hayatı " 'Chuck'ın Hayatı' nereden çıktı hiç bilmiyorum." diyor King. Üç perdede muhasebeci Chuck'ın hayatına bir bakış atıyoruz, ancak sondan başa doğru. Başta çok alakasız iken, en sonunda gerçekten her insanın 'içinde yığınları taşıdığına' vurgu yaparak bağlıyor sonu. En beğendiğim hikaye bu oldu. 3) Kan Varsa Stephen King'in gönlünde taht kurduğu karakterlerinden biri olduğunu söylediği Holly Gibney, Bill Hodges üçlemesinin ve Yabancı'nın ardından burada bir başkarakter olarak karşımıza çıkıyor. Polisiye diyebiliriz, bir dedektiflik soruşturması sonucu bir yüzleşme var ancak suçlumuz tabii ki doğaüstü bir yaratık. Şunu söylemeliyim ki, bu King'in dehşetengiz betimlemelerinin en iyi örneklerini içeren bir hikaye. NOT: Bu hikâyenin Yabancı kitabından önce okunmasında bence bir sorun yok. Anlaşılmasını engellemiyor Yabancı'yı okumamış olmak. Sadece, eğer sonrasında Yabancı'yı okumak gibi bir niyetiniz varsa, bu hikâyede o kitabın nasıl biteceğini önceden öğreneceğinizden bu kitaptan alacağınız keyfi yok edebilir. 4) Sıçan King'in çok muhtemelen kendisinin de tecrübe ettiği bazı yazar tıkanması benzeri sorunları yaşayan, hayatı boyunca kısa hikaye yazmaktan öteye gidememiş ve bir roman tamamlama konusunu takıntı haline getirmiş Drew'un hikayesi. Güzel bir hikaye, kesinlikle kendini kaptırıyor insan. Bir de bazı kısımlar sanki King'in karakter aracılığıyla bazı genç ve kafası karışık yazarlara verdiği tavsiyeler tadında olmuş.

Kan VarsaStephen King · Altın Kitaplar · 0537 okunma

·

108 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Metalci Deniz Korsanı