Gönderi

264 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Doğu'nun vazgeçilmez aşk efsanesi, Leyla ve Mecnun'u!
Zîn, Botan beyinin (Zeyneddin Bey) iki kız kardeşinden küçük olanıdır. Mem ise beyin kalem kâtibinin oğludur. Zîn'le Nevruz etkinliğinde enteresan bir şekilde(Mem arkadaşı Tacdin'le etkinliğe kadın kılığında gelir, Zîn ise ablası Sıti ile ve o da erkek kılığındadır.) karşılaşıp, bulurlar birbirlerini. Sıti ile Tacdin'e vuslat nasip olur. Lâkin aynı son Mem ve Zîn için geçerli değildir maalesef. Çünkü Zeyneddin Bey'in hırslı kapıcısı Bekir(Beko) Tacdin' i kıskanır, kıskanmakla kalmayıp Mem'le Zîn'in mutluluğuna mâni olur. Bey'e, Tacdin'in onun yerine Mem'e Zîn'i söz verdiğini ve kendisinin sözünü tanımadığını söyleyerek beyi Tacdin'e karşı kışkırtır. Bey, sinirden Zîn'i Mem'e asla vermeyeceği hususunda yemin eder. Böylece Mem ve Zîn'e hicran ağrısı görünür. Mem'le Zîn, Zeyneddin Bey'in tüm ahaliyi toplayıp ava çıkması üzerine beyin bahçesinde bir araya gelirler. Lâkin beyin avdan dönmesi onları oldukça zor bir duruma sokar. Beyin geldiğini görür görmez Zin saklanır. Mem beyle konuşur. Bey bir şey anlamaz. Tacdin gelip işin aslını anlayınca gidip kendi evini yakarak herkesin dikkatini başka tarafa çeker. Böylece Zîn'le Mem beye yakalanmadan ayrılabilirler ama maalesef Bekir görmüştür bütün bu hâli. Beye daha sonra her şeyi anlatır. Bey hiddetlenir. Ve "Ben bunu Mem'e nasıl ödeteyim!." der. Bekir de "Beyim," der "Sen Mem'i çağır onunla satranç oynayın. Sen kazanınca Mem'e dersin ki senin gönül dileğini isterim. Bana sevgilini söyle ki sana isteyeyim, de." der. Bey bu fikri çok sever. Mem çağırtılır. Satranç oynarlar. Mem üst üste beyi yener. Bekir burada da şeytanlığını konuşturur; "Yeni bir oyun daha oynamanız gerek beyim. Ancak yerlerinizi de değiştirerek."der. Ve öyle de yaparlar. Mem'le bey yer değiştirirler. Mem tam oyun oynayacakken kafasını kaldırdığında Zîn'in yüzünü görür. Zîn yukarıdaki pencerede durup oyunu seyretmektedir. Mem onu görünce hiçbir şekilde düşünerek oynayamaz. Bekir'in amacı da budur zaten. Çünkü o Zîn'in oyunu seyrettiğini görmüştür ve Mem'in onu görünce oynayamayacağını da tahmin etmiştir. Bu hile neticesinde Mem oyunu kaybeder ve bey o malum soruyu sorar. Mem'e, "Senin sevgilin kimdir? "der. Mem yine burada Bekir'in de ufak bir hile yapması neticesinde Zîn'in adını verir. Böylece bey hedefine ulaşır. Mem'i zindana attırır. Ve hikayenin manevi yönü vücut bulur bu ayrılık acısında. Hikayenin sonunda Mem de, Zîn de, Beko da ölür ama aşk bâki kalır. Ahmed-i Hanî (Ehmedê Xanî) tarafından yazılan mesnevi konu itibariyle Türk edebiyatındaki mesnevilerle hemen hemen aynıdır. Diğer mesnevilerin hemen hemen tamamında görüldüğü gibi bu mesnevide de aşıkların kavuşamaması, ayrı kalması ve yoğun bir ıstırap yaşamaları neticesinde maddi aşk yerini manevi aşka bırakır. Dolayısıyla denilebilir ki burada da maddi aşkın yanı sıra manevi aşkta vardır.
Mem u Zin
Mem u ZinEhmedê Xanî · Kum Saati Yayınları · 20122,250 okunma
·
355 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.