Gönderi

Nur-ı aynım
Susmak bir karanlığın başka bir karanlığa Karışıp yanmasıdır bakışlarında senin Bir ömrün eylülünde sararmış yine toprak Bulut bir bezirgânin saçlarını arıyor Ben hangi mağaranın en ücra köşesinde Hangi yitik nehrine gömülmüş acının Bir kez olsun eğilde ,denizin kalbine bak Susmak yine o yangın ,yine mahkûm bir keder Nur-ı aynim,ıslak bir karanfil mi gözlerin Her yaprağı nazenin ,her çizgi ağlamak Sustum ;pencereler yağmurludur şiirin Kırılgan bir kapının ardinda kaldı gökler Ellerim unutulmuş bir günün kıyısında Deme ki her lâmbasi bana kızgın sokağın Yalnızlığa koşuyor bahçelerden ölüler Deme ki, ben en garip sahrasıyım bu çağın Nurullah Genç 🌿
··
387 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.