Susmak bir karanlığın başka bir karanlığa
Karışıp yanmasıdır bakışlarında senin
Bir ömrün eylülünde sararmış yine toprak
Bulut bir bezirgânin saçlarını arıyor
Ben hangi mağaranın en ücra köşesinde
Hangi yitik nehrine gömülmüş acının
Bir kez olsun eğilde ,denizin kalbine bak
Susmak yine o yangın ,yine mahkûm bir keder
Nur-ı aynim,ıslak bir karanfil mi gözlerin
Her yaprağı nazenin ,her çizgi ağlamak
Sustum ;pencereler yağmurludur şiirin
Kırılgan bir kapının ardinda kaldı gökler
Ellerim unutulmuş bir günün kıyısında
Deme ki her lâmbasi bana kızgın sokağın
Yalnızlığa koşuyor bahçelerden ölüler
Deme ki, ben en garip sahrasıyım bu çağın
Nurullah Genç 🌿