Gönderi

Fikri çalışma atölyesindeki çıraklar, bedeni işte çalışan çıraklardan öğrenme ve muvaffak olma konusunda daha geri durumdadırlar. Çünkü bedeni işte çalışan çırak ustayı gorur ve onun gözetiminde çalışır, is çıkarmanın ve verimli çalışıp muvaffak olmanın zevkini tadar, ustasından çalışmanın usulünü ve güçlükleri yenmenin kolaylığını öğrenir. Hatta buhran anlarında ustayı daima yani başında manevi destekçisi olarak bulur. Fikri calisma çıraklari ise bu faydalardan ve manevi destekten mahrumdur. Hocalariyla omuz omuza çalışmazlar. Hocanın nasıl çalıştığını görmezler yalnizca Hocayla imtihan masasında baş başa kalırlar ve ozaman hocanın sorduğu soruya cevap vermezse Hoca ya calismamissin der ya da öğrenmemissin der ve geçer. Fakat nasıl çalışma yapmak gerektiğini ve öğrenmenin usulünü ne olduğunu bu tecrübesiz çıraklar kendileri düşünüp keşfetmeye ve muhtaç oldukları manevi desteği kendilerinde arayıp bulmaya mecburdur.Bulamazlarsa yanar giderler. Gençlerimizin bir çoğunun okuldan usanıp bezmesinin, cesaretinin kırılıp ruhi perişanliğa düşmesinin başlıca sebebi budur. Gonul ister ki okullarımız ilkinden yüksek tahsiline kadar derece derece gençlere ogrenme ve yetisme yolunda emniyetli yürümenin usulünü öğretsin çalışıp muvaffak olmanın sırrını göstersin. Yalniz zekalarına eğilmesin iradeleri üzerinde de dursun ve onların ruhi terbiyelerini yapsin. Çünkü insanın kıymet ve kuvvet bilgisini genişliğinde olmaktan çok, benliğine sahip ve iradesine hakim olabilmesinde iyi huylarında ve ruhi terbiyesindedir. Gerçi muvaffak olmak mesut olmak demek değildir. Bununla beraber saadetin yolu muvaffak yolundan ayrı da değildir. Muvaffakiyete ulaşmak için iradeli seçimler yapmali, verimli çalışmalı; kötü örneklerden ve arkadaşlardan uzak durulmalıdır.
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.