Gönderi

114 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Madak’ı acıları var etti, acılarıyla kendini tanımış ve şiirleriyle biz de onu tanımış sonra acılarını öğrenmiş ve acılarıyla biz de duygulanmıştık. Okuduğum üç eserinde de acılarını en derinden hissettim çünkü hem yaşadığı şeyler dolayısıyla hem de bizlere aktarışı dolayısıyla kendisinin en büyük şairlerden birisi olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Ah’lar Ağacı’nda her ne kadar yazdıklarının aslında bizler tarafından okunmasının, bilinmesinin umrunda olmadığına dair okuduğum şeyler olsa da son eseri olan Pulbiber Mahallesi’nde ölmeden önce dizelerinde aslında bence her yazan insan gibi şiirleriyle anlaşılmayı, unutulmamayı diliyordu. Her ne kadar bunu apaçık dile getirmese de. Zaten bence derdi olmayan, anlaşılmak istemeyen insan neden yazsın ki? Yazarın ilk iki kitabını son kitabına göre daha çok beğendiğimi söyleyebilirim. Kitabın başlangıcı “Bu kitap ısrar üzerine yazılmıştır.” cümlesini görmek bence bir okuyucu için hayal kırıklığı yaratma ihtimali çok yüksek bir tümce. Bir yazarın/şairin bu kişi her ne kadar alanında iyi dahi olsa kendisini sevenler tarafından ısrar üzerine yazılan bir şeyi okumak bence o kadar da sevindirici bir olay değildir. En azından benim için kitaba başlangıç aşaması bu noktada biraz üzücü olmuştu. Ama yine de sevdiğiniz bir yazar olduğu için ısrar üzerine dahi olsa ısrar çerçevesi içinde de nasıl yazdığını merak edip okursunuz sanıyorum ki:D Son kitabında birbirini daha önceki kitaplarında alışık olduğumuz söz öbeklerinin tekrarına çok rastladım ama belki de Madak’ı Madak yapan niteliklerinden birisi de bu kullandığı kendine has söz öbekleri olabilir. Bunun edebiyatta teknik bir adı var mı bilmiyorum fakat yazarın ilk eserinden son eserine kadar acılarını tam olarak anlayamasam ve hiçbir şekilde anlayamayacak olsam da hissettiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Hatta Ah’lar Ağacı’nda öyle dizelerle karşılaştım ki aklıma her gelişinde gözlerim dolar ve sanat bu derim. Gerçek sanat ve sanatçı budur derim. Evet her şey anlamsız ve insan aslında bunlarla oyalanıyor fakat bundan daha güzel bir oyalanma biçimi tanımıyorum. İyi ki Didem Madak, iyi ki geçtin bu dünyadan ve ben iyi ki seninle karşılaşma şansını elde ettim. Teşekkür ederim. “Didem Madak kangurular gibi şiirlerini karnında taşır”
Pulbiber Mahallesi
Pulbiber MahallesiDidem Madak · Metis Yayıncılık · 20079,2bin okunma
·
132 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.