500. KitapTam adı Mihail Yevgrafoviç Saltıkov-Şçedrin olan Rus yazar, hiciv ustası. 27 ocak 1826-10 mayıs 1889 tarihleri arasında yaşamıştır. Yaşadığı dönem birçok eleştirmen tarafından Nikolay Vasilyeviç Gogol'un varisi olarak nitelendirilmiştir. Maksim Gorki'nin "aile içi ilişkileri kullanarak siyaset hakkında konuşma yeteneği" olarak adlandırdığı tekniği eserlerinde ilk kez Şçedrin kullanmıştır.
Önceleri eserlerinde ezilen kesimin ezenlere karşı ilgisizliğinden, bir şey yapmamasından yakınmıştır. Ancak daha sonra bunun sebebini bulmuştur:
"Kişinin tek düşüncesi sadece bir dilek etrafında döndüğünde, kendini geliştirmesi beklenemez."
*
İlk romanı "Çelişkiler"i yirmi bir yaşındayken yayımlayan yazarımız, bundan sonra hiç ara vermeden kırk yıl boyunca hikaye, roman, masal, makale, gazete yazarlığı gibi yazıcılığın her türünde yapıtlar vermiştir. Hemen bütün yapıtlarında dönemin toplumuna, büyük toprak sahiplerine, bir an önce zenginleşmek isteyen açgözlü, hayasız yeni burjuvaziye, işçinin köylünün sefaleti pahasına servet yapanlara şiddetle saldırarak burjuva liberalizminin, "ılımlılık ve dürüstlük" kisvesi altında kapitalist rejimi savunmaktan ve eski adaletsizlikleri radikal bir lafebeliği altında gizlemekten başka bir şey yapmadığını sergilemiştir.
*
Yapılan sayımlara göre Lenin, Rus edebiyatından 920 kez alıntı yapmıştır. Bunlar içinde Şçedrin başta gelmektedir (320 kez).
"-Mazlum Beyhan"
Lenin'e göre sömürü toplumu var oldukça ikiyüzlü, geveze, hain, İyuduşkalar da hep var olacaktır; belki biçim değiştireceklerdir ama varlıklarını sürdüreceklerdir.
*
Hersten, "Siyasal özgürlüklerinden yoksun bir toplumun çığlıklarını duyabileceği tek kürsü edebiyat kürsüsüdür." diyordu. Çar sansürünü her gün biraz daha yükselen engellerini demokratik inançlardan ödün vermeden aşabilmek için yergi sanatının bütün olanaklarını kullanan, bunları zorlayan ve bu alanda olağanüstü başarılar gösteren Şçedrin, sahip çıktığı edebiyat kürsüsünden özgürlük, eşitlik, insanın yüceliği uğruna toplumsal kötülüklere karşı amansız bir savaş vermiş ve gerek kendi döneminde gerekse daha sonra toplumsal düşünce ve özgürlük hareketlerine büyük katkılarda bulunmuştur.
*
Yazar Golovlev Ailesi'ni yazarken başlangıçta roman olarak düşünmemiş. İyi Niyetli Söylevler başlığı altında bir dergide yayınlamakta olduğu yazı dizisi içinde Aile Meclisi'ni okuyan geniş bir okur kitlesinden aynı konuyu sürdürmesi için pek çok mektup almış. Yazarın başladığı diziyi "roman" haline getirmesinde çok etkisi olan bu mektuplardan biri de Turgenyev'indi.
*
Tam bir "güçsüz insan koleksiyonu" olan Golovlev Ailesi'nde akrabalık ilişkilerinin bile tümüyle çözülmüş oluşunu toprak egemeni sınıfın ahlaksal ve tarihsel yok oluşunun kaçınılmazlığının bir kanıtı olarak gören Şçedrin, bu asalak sınıfın çöküşünü geniş topraklara sahip sömürgen bir ailenin serüveniyle dile getirir.
Yarattığı toplumsal tipler ve romanın bütününe egemen olma hava yönünden Gogol'ün Ölü Canlar'ına büyük benzerlik gösterir Golovlev Ailesi. Bu bakımdan da halkı egemen sınıf karşısında eğitme yönünden "Ölü Canlar Okulu"nun bir devamı niteliğindedir.