Tüketim ile ilgili eleştirilerden bir diğeri, tüketim ile insanların yozlaştığı, tüketimin yeni bir din olarak ortaya çıktığı ve alışveriş merkezlerinin, büyük mağazaların bu yeni dinin mabetleri olduğu yönündedir. Bu görüştekiler; değerlerini kaybetmiş, sadece tüketmek için yaşayan, markalara tapan bireylerin oluşturduğu toplum, sömürülmeye ve gerçek kimliğini kaybetmeye mahkum toplumdur savını öne sürmektedir. İsrafa dayanan bir üretim-tüketim söz konusudur ve bireyler birbirlerini nesneler aracılığıyla ilişkilendirirler.