Modern Klasikler serisinin 164.cü kitabı olan "Hayvan Çiftliği", yazar George Orwell'in hayvanlar üzerinden insanları hicvettiği, sosyalizmi taşladığı ve bunu fabl tekniği ile sunduğu, ironi yüklü eseri. Tüm insanlar eşittir ama bazıları daha eşittir cümlesi ile hedefe nokta atışı yapan yazar, günümüzde adını sıkça duyduğumuz 'güç zehirlenmesi' ne atıfta bulunuyor. Gücü eline alanın değiştiğini, baştaki tutumunu koruyamadığını ve zamanla çevresine karşı ayakta durabilmek için güç gösterisinde bulunduğunu anlatıyor. Şirin bir 'peri masalı' tadında başlayan hikayenin arka perdesi çok gerçekçi aslında. Yazar, anlatmak istediklerini kendi kurduğu distopik evreni üzerinden öyle güzel anlatıyor ki, sayfaları keyifle okuyorsunuz. Yazarın önsözlerinden de anlaşılacağı üzere, hikaye biraz da dönemin siyasi havasına karşı bir duruş niteliğinde. Herşeyin görünen gibi olmadığı ve aslında eşitlik ilkesinin tamamen eşitsizlik güdümü ile yapıldığını anlatıyor.. Bey Çiftliği'nde meydana gelen hayvan ayaklanması ile evin sahibi acımasız Jones, hayvanlar yüzünden evinden oluyor. Hayvanlar Jones'un sahipliğinden sıyrılıp malikaneyi kendi çiftliklerine dönüştürüyor. Çiftlikte tüm hayvanlar eşit. Birtakım kurallar belirleniyor ve birkaç domuzun önderliğinde, çiftlikte mutlu bir yaşam başlıyor. Napolyon ve Kartopu adlı domuzlar, malikanenin en akıllı hayvanları. Gruba onlar önderlik ediyor. Başlarda herşey yolunda ve düzen içinde giderken; gücü eline almak isteyen Napolyon yüzünden işler berbat olmaya başlıyor. Napolyon, sıkı yönetim ilan edip sürekli işine gelir şekilde yasalar belirleyip zaman zaman sıkıldıkça bu yasaları değiştiriyor. Yoluna taş koyacağını düşündüğü Kartopu'nu hain ilan edip çiftlikten kaçmasına sebep oluyor. Tek başına hüküm süren Napolyon, hayvanlar üzerinde etkisini artırmak için onları sürekli baskı altında tutuyor. Onları açlıkla ve/veya ölümle tehdit ediyor. Başlarda kurulan sağlıklı düzen, Napolyon'un yaşadığı güç zehirlenmesi ile bozuluyor. En başta, çiftliğe kural olarak belirlenen ne varsa zaman içerisinde Napolyon tarafından inkar edilip, reddediliyor ve değiştirilip yenisi ile düzeltiliyor. Hayvanların kimisi bu durumdan rahatsız olurken kimisi de safiyane bir şekilde dönen dümenlere, dolaplara inanıp, Napolyon'u desteklemeye devam ediyor. Yıllar evvel, 1945 yılında; o gün ve bugün gözetilerek yazılmış bir kara mizah, ağır bir tenkit aslında Hayvan Çiftliği. Yazara göre; 'insanoğlu' nun bencil duyguları eşitlik denen olguyu asla sağlayamıyor. Orwell 'ın aslında gerçek eleştirisi sistemlerden ziyade 'birey'in ta kendisi. Zira sosyalizm, kapitalizm vs adı her ne olursa olsun hepsinin kökeninde insan yatıyor. Dolayısıyla insan, bencilliğini bırakmadıkça, bu sistemlerde denge sağlanamıyor.. George Orwell, müthiş hicivleri ve ironileriyle bir şaheser yaratmış. Kitabın dili o kadar sade ve anlatımı o kadar tatlı ki; okurken tebessüm edip, günümüz siyasetinden de dem vuruyorsunuz zihninizde. Ben kitabı çok beğendim ve 10 üzerinden 10 puan verdim. Herkesin Raf'ında muhakkak olmalı. Herkese İyi Okumalar

Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021249,5bin okunma

·

89 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hüseyin Derya