Gönderi

O gün basımevinde, beni şok eden Joan'ın kafamın içindeki sesi değildi, en azından bundan emindim. Daha önce hiç duymadığım bir şeydi. O fotoğrafı elimde tutarken yeniden, bu kez daha belirgin bir biçimde duyabiliyordum. Piyano ile karışan klakson seslerini, soprano saksafona karşı çalan sireni, kontrbasa ritmini veren ve bedenimde tepeden tırnağa titreşen şehir mırıltısını, hepsini duydum. Ama hepsinden önemlisi, bir kalbin atışını hissettim Müziğin ritmiyle mükemmel uyum sağlayan bir kalbin Bütün şehrin büyük ve ağır çarkları ile kusursuz bir senkronizasyon içerisinde olan bir müziğin. Bir, iki, üç, dört Ve bir daha Sayı saymak şansı düşünmememi sağlıyordu, şans beni geriyordu. Şans, bir meydan okumanın bir yardım çağrısı ile karıştırılmasına sebep olabilir. Bütün bir şehrin çarklarını döndürüp sizi kendi dirsek çarpışmanıza götürebilir, ta ki sizi doğru zamanda doğru yere sürükleyene dek. Şans bu dünyadaki en korkutucu şeydir. Çünkü kural tanımaz Tek yapabileceğiniz şey saymaktır Bir, iki, üç, dört Ve bir daha
·
70 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.