Yeni ve çok şeye sahip olmanın getirdiği göreceli mutluluk ve tatmin çabuk unutulabilmekte ve daha fazlasını isteme arzusu önüne geçilemez biçimde kendini göstermektedir. Bu döngü doğal olarak, doyumsuzluk ve huzurlu olamama noktasına ulaşmaktadır. Josef Kirschner'e göre, aşırı üretim-aşırı tüketim alışkanlığımız bir şeyin elde edilip tadına varılmasındaki doğallığı yok ediyor. Artık elimizdekilerle, yani sahip olduklarımızla değil de, onların yerini tutacak başka şeylerle mutlu olmaya çalışıyoruz.