Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

535 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
36 saatte okudu
Hiçbir Şey Yok ile Her Şey Var Arasında
YouTube kitap kanalımda Hakan Günday'ın bütün kitapları ve kitaplarını okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/uqCotb6in_0 Taedium vitae = Yaşamın amaçsızlığı, hayatın boşluğu, yaşam bıkkınlığı, hayattan usanma anlamlarına gelebilen Latince bir söz öbeği. Kayra'nın Zippo çakmağında yazan bu söz öbeği bütün romana ve karakterlerine ışık tutabilecek bir öbek aslında. Kitapta sosyolojik yönden harika eleştiriler bulunmakta. Sorgulamayan insanlara bir savaş açmış kitap neredeyse! Yaşamı ararken sayısızca ölümle karşılaşmış insanların bıkkınlığının kitabı sanki. Öncelikle Yeraltı Edebiyatı'nın Türkiye'deki bir temsilcisiyle tanıştığım için Hakan Günday'la gurur duyuyorum, son zamanlarda en çok etkilendiğim kitaplardan biri oldu Kinyas ve Kayra, haliyle ben de çok doldum anlatmak istediklerim için. Devrikleşti cümlelerim bile onun yüzünden! Yeraltı Edebiyatı'ndan biraz bahsetmek gerekirse; bazı kişilerin böyle romanları sevmemesini anlayabilirim. Çünkü size duymak istediklerinizi anlatmaz bu tür romanlar, kaçmaya çalıştığınız, toplum içerisinde görmek, duymak ve konuşmak istemediğiniz her türlü konuyu edebiyatın bu türünde bulabilirsiniz. Eğer Whatsapp'taki üç maymundan biriyseniz okumayın bu kitabı! Sonuç olarak, tam bir üç maymun kesildiğiniz edebiyattır diye nitelendirebiliriz Yeraltı Edebiyatı'nı. Kayra'yı uzun saçlarından, uzun bıyıklarından ve zihniyle verdiği o çetin savaşından, Kinyas'ı ise mermi izlerinden, dövmelerinden ve vücudundaki izlerle ters orantılı bir şekilde üstünde duran cezbedici kafasından, her ikisini tanımak istersek de doymak bilmeyen uçkurlarından tanıyabiliyoruz aslında! Kinyas ve Kayra adlarının bu yüzden her harflerinin dahi çok değerli olduğunu düşünüyorum. Yeraltı Edebiyatı'nı gerçekten de yerin altında geçen bir edebiyat türü olarak düşünebiliriz aslında. Bundan dolayı da romanın başlarında Kayra'nın uykucu olması özelliğinden dolayı ve Kinyas'ın beyninin çıkmazlarında volta atmasından ve uykusuzluğundan dolayı Kinyas'ın Kayra'dan daha da derinlerde ve yerin daha da altlarında olduğunu düşündüm ister istemez. Çünkü Kinyas'ın düşünceleri ilk başta benim için Yeraltı Edebiyatı'nın o karanlık yapısına daha uygun geliyordu. Bu nedenle onu daha fazla aşağılarda, derin düşüncelerde ve Kayra'dan daha düşünceli görüyordum. Bununla beraber yukarıda olmak isteyenlerin değil, aşağı tırmananların edebiyatıydı Yeraltı Edebiyatı. Başlarda Kayra'nın realizmi, Kinyas'ın ise sürrealizmi temsil ettiğini düşünüyordum. Kayra uyumayı seviyordu, Kinyas uyumamayı seviyordu. Kayra yalancı ve ikna ediciydi, Kinyas günahkardı ve cesurdu. Ama bu karşıtlıklardı onları bu kadar da yakın yapan! Karşıtlıklara rağmen ikisi de hayatı ve kendilerini karşılarına çıkan her olay sırasında sorguluyordu, hem de ölümüne. Bu yüzden kitapta bir paragraf kitabın konusuyken diğer paragraf harika alıntıların bulunduğu bir paragraf oluyordu! En sevdiğim şeylerden biri olarak, bizim de günlük hayatlarımızda her gün yaptığımız ve iki karakterin de buluştuğu ortak noktalardan biri olarak karşılarındaki insanlara aslında çok şey demeye çalışıp fakat sonra vazgeçip de onları demeyip, karşılarındaki insanların tam da duymak istediği şeyleri demeleriydi. İşte biz de bunu yaklaşık olarak her gün yapıyoruz, evet, her gün. Her gün karşımızdaki insanlara onların duymak isteyeceği şeyleri söylemek zorunda gibi hissediyoruz. Kayra'nın 250. sayfada dediği gibi yalnız kalabildiği ve bedeninin çevresinde yıllar boyu inşa etmiş olduğu beynine ait bir yalnızlık katedrali vardı. Bunun tersine Kinyas'ın ise artık fazla sayıda insanla etkileşime geçmekten oluşmuş bir insan kalabalığı katedrali vardı resmen! Kinyas ve Kayra genel olarak beyinleriyle telekinezi yoluyla konuşuyorlardı sanki, bazen aynı bizlerin yaptığı gibi. İkili bir araya gelince neredeyse hiç konuşmuyorlardı fakat akıllarından esas geçenler günlük hayatlarımızda başka insanlarlayken düşündüğümüz şeyler kadar çeşit çeşit ve daha gerçeklerdi! Ayrı bir parantez olarak, 540 sayfalık romanda Alp adında kendisine sadece 4 sayfa verilmiş karakterin geçtiği kısımdaki hikayeyi arada açıp açıp okuyorum. Sırf bu Alp adlı karakterin yaşadığı şeylerden bile mükemmel kitaplar yazılır, mükemmel filmler çekilir diye düşünüyorum. Gerçekten harika bir hayalgücü. --- İncelememin bundan sonraki kısımları spoiler içerebilir, kitabı okumayanlar ya da okumayı düşünenler incelememin devamını okumasa daha iyi olur kendileri için. --- Bu romanla ilişkilendirdiğim şarkılardan ilki "Yüzyüzeyken Konuşuruz - Kalabalık" adlı şarkı. Kayra'nın Yolu'nun son sayfalarında hissettiğim ve Kayra'nın beynindeki zihinsel kalabalığa tam olarak oturan sözleri var bence. Ayrıca Kinyas'ın Yolu'nda Kinyas'ın dönüştüğü son hal olarak kaçamadığı fiziksel kalabalıktan dolayı altı milyar sıradan insandan birine dönüştüğü için de bu şarkı aklıma geldi. "Kalabalık kalabalık evin içi, kaçamadık kaçamadık bir gün için, izin ver sana gelim ben." Gerçekten de Kayra, Kinyas'ın beynine ziyarete gitmek istiyordu. Kinyas da Kayra'nınkine! Romanla ilgili ilişkilendirdiğim şarkılardan ikincisi romanda bir kaç yerde adı geçen "Alpha Blondy" adlı grup. Ben bu grubu dinlemeyi zaten çok seviyordum ve romanda adının geçtiğini görünce şaşırmakla birlikte çok sevindim. Bu şarkıyı da Kinyas ve Kayra'yı okuduğunuz sırada Afrika'nın sıcağını ve reggae ruhunu hissederek de dinlemenizi tavsiye edebilirim. Romanda her iki yolun sonuna giderken başta demiş olduğum Kinyas ve Kayra'nın yerin altlarındaki yerleri değişmişti. Kayra, Kinyas'ın üstünde uyuyorken zamanla yeraltına inişe geçerek zihinsel ölümüne doğru sonsuz bir yol almıştı. Çünkü 205. sayfada onun da dediği gibi: "En derini aynı zamanda da en yükseğidir hayatın." Kinyas ise tam tersine başta Kayra'nın altında beynindeki düşünsel paranoyalar ve uykusuzluğuyla birlikte voltalar atıyorken yerin altından kafasını çıkarmaya karar vermişti ve dünyanın altı milyar sıradan insanından biri haline gelmeyi tamamen kendisi istemişti! Aslında kendi dedikleri gibi, Kayra yazarak ve zihniyle kendi aydınlığı olan zihinsel ölümüne ulaşmıştı. Kinyas ise sıradan insanların arasına karışarak ve Kinyasi özelliklerini kaybederek kendi aydınlığına ulaşmıştı. Onun için Kayra'nın zamanla beynindeki bilgiler uçarken, Kinyas kendine gereksiz de olsa sürüsüyle sıradan bilgi sokuyordu! Bu hayatta herkes Kayra ya da Kinyas'tan biri olabilir. İstediklerimizi sorgulamalıyız her gün. İstediğimiz ve amaçladığımız ölüm çeşidi zihinsel ölüm mü yoksa fiziksel ölüm mü diye sormalıyız durmadan kendimize... Eğer buraya kadar okuduysan bil ki seviliyorsun, keyifli okumalar dilerim.
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,8bin okunma
··1 alıntı·
1 artı 1'leme
·
13,3bin görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
https://1000kitap.com/AkakiAkakiyevic hocam, insanların akıllarına belirli bir Kinyas ve Kayra imajı yüklememek için biraz soyut çalıştım. :))
fazi okurunun profil resmi
Sevgili Oğuz, incelemeni şimdi okudum.. Ve çok çok beğendim. Kitabı okumadığımı ama hemen alacağımı da belirtmeliyim. Bloga baktim ve çok beğendim. En sevdiğim iki kitabın incelemesi ve çizimleri ile karşılaştım ve bu da beni çok mutlu etti. Keyifle okudum ikisini de :)
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim yorumunuz için. Uzun zamandır böyle etkileyici bir kitap okumadığımı hissettirdi bana. Yazarın Türk olması da ayrıca hoşuma gitti. Eksik olmayın, devamını getirmeyi düşünüyorum ben de mutlaka. :)
Yağmur okurunun profil resmi
İlgi alanım olmayan tarzları sizin incelemeleriniz sayesinde okumak geliyor içimden. Ellerinize sağlık çok güzel inceleme yapmışsınız, sitede de çizimli kitap incelemesi yapan tek kişi sizsiniz sanırım tebrik ediyor ve başarılarınızın -ve kesinlikle bu incelemelerinizin- devamını diliyorum :)
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Teşekkür ederim valla başka yapan varsa beni bulsun, çok zor bir iş, kendisiyle konuşmak isterim taktikleri varsa. :)) Çok sağolasın, ilgim olmayan tarzları okumayı ben de seviyorum bak.
2 sonraki yanıtı göster
Seda okurunun profil resmi
"Umarım anlarsın."demiştim geçenlerde. Neden böyle söyledim? Çünkü: Hakan Günday genelde ahlaka mugayyir (!) kitaplarıyla bilinir. Bu yüzden bir çok önyargı birikiyor insanın içinde. Okumayanlar için ve okumamakta direnenler için büyük bir eksiklik diye düşünüyorum. İnsana kattığı o kadar çok şey var ki! Yeni bakış açıları kazandıyor, olaylara yeni pencerelerden bakmayı öğretiyor. Kabul etmeliyiz ki bugün her kitapta bu niteliği bulamıyoruz. Süpriz oldu bu arada. Yarına bekliyordum, malum. :) Eline sağlık. Keyifle okudum.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Yeraltı Edebiyatı zaten bu önyargıları yıkmak için var, bunlar da hayatın içinde olan gerçekler. Bunlara da kulak vermemiz lazım! Ben de çok keyifle okudum kitabı, iyi ki okumuşum dedim. Bugün çoğu kitapta bu kadar yoğun bir anlatım, bu kadar güzel cümleler bulamıyoruz. Hakan Günday'ın lisede yazmaya başladığı bir eser olduğunu düşününce daha da büyüyor eser gözümde. Ben de yarın yapacaktım ama şimdi olsun dedim. :) Çok teşekkür ederim Sedanur.
1 sonraki yanıtı göster
Gülcan okurunun profil resmi
Burdaki tüm incelemeleri okudum hatta kendim de bir inceleme yazıp paylaştım. Hakan Günday'ın tüm kitaplarını okudum ama bu kitabın yeri apayrı. Hayranı olduğum bu kitabın en iyi incelemesi de buydu :). Kitabın hakkını vermişsiniz. Emeğinize, yüreğinize, kaleminize sağlık. Artık sizin tüm incelemelerinizi okuyacağım :).
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim yorumunuzdan ve incelememe verdiğiniz değerden ötürü. Sizin gibi verilen emeğin farkında olan okurlar olduğu sürece böyle incelemelerin de devamı gelir. Eksik olmayın, çok sağolun. :)
Melek okurunun profil resmi
Hakan günday, kayra ve kinyas i hiçlik noktasına getirip kader butona bastırıyor ve yine hiçlik noktasında romani bitiriyor. Ki hakan günday bir röportajında kendisi roman yazmak için yola çıkmadığını kendisinin hiçlik noktasındayken bu romanı yazdığını , kayra ve kinyas ile hakan günday olduğunu belirtir. Bu durumda bu romanın sonu böyle bitmemeliydi. Incelememde detayları bulabilirsiniz. #62696488
Freyja okurunun profil resmi
Ben merakıma yenik düşüp -biraz da kendimi yazıya kaptırıp- spoilerdan sonrasını da okudum. -Pişman degilim:D Kitabı okuduğumda ozellikle Kinyas ve Kayranın isimlerinin harflerinden yaptığınız çizime dönüp dönüp bakacakmışım gibi geliyor. Ilk olarak şaşırdığımı söylemem gerekir herhalde, okuyanlarca yapılan yorumlar ve romanın bir anda tutulması bende OVERRATED izlenimi yaratmıştı açıkçası hahahah ama sizin şu titiz çalışmanız, kitaptan alıntıları kullanışınız çizimlerinizin öznel yargılarınızı adeta dile getirişiyle makalevari bir dilde üslupta ve titizlikte yazdığınız şu yazı beni bir an önce okumaya ikna etti. Yazıyı okurken paylaştığınız şarkıları da dinledim arada. Cok keyifli oldu benim icin :) Yuzyuzeyken Konuşuruz şarkısı ne kadar yerinde bir paylaşım olmuş, bu amatör grubun şarkılarının sahilde biri size gitar çalıyormuşcasına söylediği şarkılardan duydugumuz büyük hoşnutluk gibi siz de kendi çapınızda -henüz kendi çapınızda:D- yaptığınız titiz çalışmalarla biz okuyucuları çok memnun ediyorsunuz. Ne diyelim daha, yeni incelemelerinizi sabırsızlıkla bekliyoruz :)
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Ya aslında o kadar spoiler değildi de ben yine de uyarıyı koymak istedim. Okunmaması daha da bir merak uyandırıcı hale getirebilir romanı çünkü. :) Onu özellikle öyle yaptım çünkü ben böyle iki karakteri nasıl göstereceğimi gerçekten bilemedim ve adları bu kadar dominant bir şekilde öne çıkan insanların isimleri üzerinden yol almaya çalıştım. Açıkçası ben de OVERRATED olduğunu düşünmedim değil başlarda. Ama kitap ilerledikçe Yeraltı Edebiyatı'nın o karanlık ve OVERRATED diye tasvir edilemeyecek benzersiz dünyasına giriş yapmış oluyorsun ister istemez. :) Çok güzel bir yorum olmuş ayrıca! Sana da bu kitabı okutabileceksem mutlu olurum. Bazı kitapları okurken aklımdan şarkılar geçiyor... Bu kitapta bu iki şarkıyı dinleyerek okudum diyebilirim. Özellikle YYK'nın şarkısı cuk diye oturdu kitaba diye düşünüyorum. :) Ayrıntılı yorumun için ve okuma zahmetin için çok teşekkürler İrem, OVERRATED olmamak dileklerimle. :p
2 sonraki yanıtı göster
Yksl 셀아 okurunun profil resmi
Bu incelemenizi kitabı okumadan önce gördüm. Spoiler içermesi ve çizimlerinizin bulunması sebebiyle kitabı okuyup bitirdikten sonraya erteledim değerlendirmeyi. Ve dün gece kitabı bitirip etkisinde olduğum için bir inceleme yazmış olsam da aklım sizinkinde kaldı. Dönüp incelemenizi değerlendirdiğimde kitap beni tekrar etkisi altına aldı. Emeğinize sağlık:) Çok detaylı ve güzel bir inceleme olmuş.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Ertelemeniz isabetli bir seçim olmuş, aklınızın benim incelememde kalması da ayrı bir gurur kaynağı tabii benim için. Teşekkür ederim sizin de değerli yorumunuza sağlık, böyle güzel ve detaylı kitaplar okuyunca benim de güzel ve detaylı bir inceleme için kollarımı sıvamam gerekiyor diye düşünürüm genelde. Yazarın hakkını elimden geldiğince daha çok verebilmek için.
2 sonraki yanıtı göster
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.