Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

382 syf.
·
Puan vermedi
Batılılaşma sürecinde ortaya çıkan kimlik bunalımını ve karmaşasını eleştiren bir toplumsal hiciv romanıdır. Çok sembolik bir roman olduğunu söylemek mümkündür. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın doğu batı sentezinin arasında kalmış hayatı ve fikir dünyasının kendi potansiyeli içinde olgunlaştığı halini bizlere yansıtan bir romanı olduğunu söyleyebiliriz. Modernleşmenin şart olduğunu ve bir döneme kadar şark (doğu) kültürünü yok saydığını daha sonraları ise mayamızın batılılaşmaya izin vermeyeceğini kendi kurduğu hayali şark ikliminde yaşayarak modernleşebileceği düşüncesine sahip olduğunu bilmemiz bu kitabı okumadan önce önemlidir. Nedeni ise kendisinin de kimlik karmaşasının merkezinden bizlere sesleniyor olmasıdır. Hayri İrdal adlı kahramanımızın birinci ağızdan anlatımı üzerine inşa edilmiş bir kitap. Hiçbir alanda pek fazla yeteneği olmayan amiyane tabirle vasıfsız kahramanımızın küçük yaşta dayısının hediye ettiği saatle aşırı ilgili olması, saatin içini açıp incelemesi ve hayranlık duyması üzerine Muvakkit Nuri Efendi'nin yanına gitmesiyle başlıyor. Nuri Efendi filozof ruhlu bir insan olarak tasvir ediliyor. Zaman üzerine güzellemeleri ve benzetmeleriyle ahi geleneğini temsil ediyor. Hatta bu dayanak noktası üzerinden arada kalmışlığın zarar verdiği şeylerden birinin de çalışkanlık olduğuna dikkat çekiyor. Kahramanımız burada saatlerle ilgilenirken kitabın diğer karakterlerinin uğraştığı işler ve akıl dışı hayalleri bizlere aktarılıyor. Yarı deli bir karakterin hazine avı, simyacı bir karakterin taşları altın yapma isteği, büyük bir konağı olan Abdülselam Efendi'nin farklı farklı insanlarla bu konakta birlikte yaşamak istemesi, bundan mutluluk duyması ve yanında yaşayanları finanse edebilme arzusu, Hayri'nin babasının, dedesinden kalan mescit yaptırma vasiyetini gerçekleştirme koşuşturmacası fakat sadece mescit için bir saat alabilmesi gibi gerçekleştirilemeyecek düşünceler Osmanlı'nın tanzimat öncesi dönemini işaret ediyor. Sonuç olarak kitabın büyük ümitler ismindeki ilk bölümü Osmanlı'nın akıldan uzaklaştığı için yıkılmaya mahkum olduğunu sembolize etmeye çalışıyor. Devamında Abdülselam Efendi'nin konağında yaşayanların yavaş yavaş yanından ayrılması, evdekileri idare edebilmek için borçlanması gibi olaylar da tamamen Osmanlı' yı sembolize ediyor. İkinci bölümde Hayri İrdal' ın askerlikten sonra Abdülselam Efendi' nin evlatlığı olan Emine ile evlenmesi ve mirasının yani borçlarının Emine'ye kalması üzerine insanlar koskoca Abdülselam Efendi'nin bir şeyi olmamasına inanmıyor ve borçlarını almak istiyorlar. Burada da Osmanlı'nın yıkılışını kabullenememek, bunun inandırıcı olmaması durumu temsil ediliyor. Hayri İrdal insanların bu ısrarı üzerine kriz geçirilip hastaneye yatırılıyor. Burada tanıştığı batıdan psikanalizi doğudan ispirtizmayı (ruhçuluk) alıp sentezleyen doktorla arasında geçen süreç anlatılıyor. Hayri İrdal'ın karısının ölümü üzerine Pakize isimli sonradan görme batıcı diye tabir edebileceğimiz elit gibi görünme çabasında olan karakterle evliliği üzerinden yine arada kalmışlığın iticiliği bizlere aktarılıyor. Doktorun Hayri İrdal'ı Halit Ayarcı karakteriyle saat tamiri için tanıştırması ve aralarında zaman üzerine gerçekleşen sohbet üzerine Halit Ayarcı bütün saatlerin aynı olması gerektiği ve bu şekilde çalışma düzeni sağlanabileceği fikrini anlatıyor. Burada saatler evdeki çalar saat ve mescit için alınmış mübarek ismi verilen saat üzerinden düzen göndermesi de atlanılmaması gereken bir yer. Çalar saat istenildiği üzere tam zamanında her gün çalarken mübarek isimli saat bozuk olduğu için ne zaman çalacağı belli olmuyor. Bu da laiklik ve din temsilini, işleyen ve işlemeyen sistem olgusunu, batı iş ahlakı ve keyfi doğu çalışmasını anlatıyor. Halit Ayarcı'nın fikrine dönecek olursak bu fikir herhangi bir işe yaramayacak olmasına rağmen Halit Ayarcı bu fikri süsleyip güzelleştirip nüfuzunu da kullanarak önemli gibi gösteriyor. Bunu yapabilmek için bir enstitü kuruluyor. Enstitüde kimlerin çalışacağı konusuna gelince Halit Ayarcı güvenmediğimiz insanları çalıştırmamalıyız kılıfı altında eş, dost, hısım,akraba tüm liyakatsizliklerine rağmen işe alınıyor. "Tanımadığımız ve yüksek kişilerin bize tavsiye etmediği kimseyi buraya sokmayağız." Enstitü kurulurken Hayri İrdal'a zorla zaman üzerine felsefe güzellemelerinin yapıldığı bir kitap yazdırılıyor. Fakat Hayri İrdal yaptığı işe, işin yarar sağlayacağına inanmıyor ve kendi kendine sorguluyor. Halit Ayarcı'nın fikri sürekli şişirerek bu sorgulamayı bastırıyor. Bu amaçsız enstitü zamanla yurt dışından da ilgi görmeye başlıyor. Ekonomik ve sosyal çevreleri değişiyor. Bunun üzerine enstitü binasının mimarisi de içeriden ve dışarıdan bir saati andıracak şekilde değiştirilmesi planlanıyor. Bina planında katlar arasında geçiş bağlantısı bulunmuyor. Bu da toplumun yaşadığı dönemler arasında alışma süreci olmadan sert geçişlerini temsil ediyor. Hatta abartılıp bütün çalışanların evlerinin bu şekilde değiştirilmesi fikri ortaya atılınca bu durum çalışanların rahatını kaçıracağı için hayata geçemiyor. Halit Ayarcı ile çalışanlar karşı karşıya geliyor. Enstitü bunların üzerine çeşitli kurumlar tarafından tasviye sürecine girmek zorunda kalıyor. Teftişe gelenlerin bu kurumun gereksizliğini görüp kurumu kapatıyor. Romanın özellikle bitme gibi bir yanı olmadığını düşünüyorum. Yarım kalmış ve devam edecek hissi uyandırıyor. Bununda modernleşmenin süreceğini anlatmak isteyen bir üç nokta olduğunu düşünüyorum. Son olarak kitap boyunca zaman insan aynılığının felsefi olarak anlatıldığını söyleyerek bitirmek doğru olacaktır.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,5bin okunma
··
2 artı 1'leme
·
3.995 görüntüleme
İnci Elif okurunun profil resmi
Harika bir inceleme olmuş. Tebrikler. 👏
Çağrı okurunun profil resmi
Teşekkür ederim 🙂
Neşe KOCAPINAR ÖZ okurunun profil resmi
İncelemeniz gerçekten muazzam. Anlayamadığım bölümleri sayenizde kavradım. Teşekkürler.
Sinem Kara okurunun profil resmi
Kitabı okurken çoğu şey havada kalmıştı. Şimdi daha iyi oturdu olay örgüsü. Ellerinize sağlık.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.