Daha önce Martin Eden, Vahşetin çağrısı, Ateş Yakmak adlı eserlerinj paylaştığım İngiliz Yazar Jack London' nın Demir Ökçe yazını ile geldim bugün karşınıza. Jack London' un en sevdiğim yanı kendini tekrar etmeyen bir yazar olması ve aynı zamanda da bir dâhi yüz yıllar öncesinden bugünü birebir tasvir edebilmiş ön görüsü yüksek bir zat.
Klasiklerin ağır ve sıkıcı olduğunu düşünen önyargılı bir guruha karşı ısrarla bu yazınları savunmaya ve incelemeye devam edeceğim.
Vadideki Zambak diğer klasiklere oranla akıcılığı az olan bir eser olsada büyük bir edebi değere sahiptir. Klasiklere yeni başlayan okurlar için ilk sıraya koyacağım kadar heyecanlı ilerlemez fakat herkesi kütüphanesinde bulunması gereken öğreticiliği yüksek bir romandır.
İçerisinde ki anekdotlar okuyucuyu toplumsal yaftalar üzerine düşündürür.
Hikayeye gelecek olursak ailesi tarafından sevilmeyen ve sürekli kendisinden fedakar olması beklenen Felix, bir baloya gittiği esnada güzelliği (onun tabiriyle) vadideki zambakları andıran bir kadına aşık olur. Madam Mourtsauf, zarafet sahibi, herkes tarafından övgüyle bahsedilen, hem güzel hemde akıllı bir kadındır. Madam aynı zamanda evli ve iki çocuk annesidir. Felix zamanla onun aile hayatında kendine bir yer açmayı başarır madam onun hislerinin farkında olsada Kont'un yani eşinin ve çocuklarının saygınlığına zarar getirmemek adına kendini bu yakınlaşmadan uzak tutar. Ancak Felix' içinde yangınlar kopmaktadır. Yazar Felix'in madama olan aşkını o kadar muazzam tasvirlerle dile getirir ki böyle bir sevginin varlığına şaşırır okur.
Aşkın karşılık bulup bulmadığını merak ediyorsanız, eseri okumanızı tavsiye ederim.
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202242,3bin okunma
Daha önce bir çok eserini okuma fırsatı bulduğum, ve kalemini her zaman daha ileriye taşımayı başarmış eserleri 40 dan fazla dile çevrilmiş usta yazar "Livaneli" ile geldim bugün karşınıza.
"Balıkçı ve Oğlu" beni gerçekten derinden sarstı diyebilirim. Hikaye Muğla' da bir deniz kasabasında geçiyor çocukluktan birbirlerini tanıyan, ,ilşkileri önce aşka ve da sonra evliliğe giden Mustafa ve Mesude' nin hikayesini okuyacaksınız. Çocuklarını denizde kaybeden çift acılarını en derinlerine gömmüştür fakat ıstırapları yüzlerinden okunur haldedir.
Herşeyden ve herkesten elini eteğini çeken Mustafa bir gün balığa çıktığı esnada iki göçmen ceseti bulur, ve onları çıkarmaya gayret ederken küçük bir simidin içinde kundakta zar zor nefes alıp veren henüz 2 aylık bir bebek bulur. Bu masum Mustafa'nın hayatına öyle güzel bir girizgah yapar ki evliliği bir anda heyecanı ve korkusu doruklarda olacak bir mücadeleye dönüşür.
Eserde tüm dünyanın kanayan yarası mülteci sorununa, o insanların düştükleri çukurdan kurtulmaya çalışırken tüm umutlarının alabora ile yerle bir olmasına tanıklık edeceksiniz. Birinin çaresizliğinin başka bir insanın mutluluğu olması okuru üzecek.
Romanı anne gözünden okuduğunuz da gerçekten ağlamaklı oluyorsunuz. Bende bir anneyim, ve kendi mi Zilha' nın ve Mesude' nin yarasıyla kıyaslayıp empati bile yapamadım o kadar zor ki yaşadıkları içinizde bir yerler kanıyor. Kesinlikle abartılması gereken bir eser.
Hikayenin sonu hakkında yine bilgi vermeyeceğim, çünkü okunmasını istiyorum.
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202126,6bin okunma
Dünyaca ünlü Rus yazar Tolstoy'un Diriliş adlı eseri ile geldik bugün. Kitabın kalınlığı ve ya iki cilt oluşu gözünüzü korkutmasın bittikten sonra keşke devamı olsaydı da okusaydım diyeceğiniz bir yazın.
Maslova ve Nekhlyudov' un hikayesini inceleyeceğiz kitapta. Maslova evlatlık edinilmesi sonucu açlıktan ölmekten kurtulan bir
" Yetişkinlerin savaştığı bombalar attığı, birbirini kesip doğradığı, acımasızlığın kol gezdiği bir dünyada gençlerin yurtsever, dine bağlı, uslu, terbiyeli olmaları söz konusu değildir".