Gönderi

-Burası dünya; yaşadığımız yer,savaştığımız ve bazen barıştığımız yani neredeyse gerçekten barıştığımız yer. Dün de varmış, bugünde hala var-en azından yarın için herkesin planları var, birileri yerse- her neyse . Dedim ya kardeşim,burası dünya; en sevdiğiniz ama hala alamadığınız elbise satılık olduğu mağazanın vitrininde duruyor mu diye bakmaya kalktığınızda ayağınıza bir hayvan ölüsü takılabilir ya da bir kamu çalışanının(aslında çalışmayanının) yoğun bir uğraşı sonucu zemine yapıştırdığı vıcık vıcık salgıları(sanki algıları), bir dilenci, beş yaşındaki mendil satıcısı. Şeklinizden dolayı küfredilebilir, el üstünde tutulabilir ya da ayvayı yiyebilirsiniz, çok güzeldir ayva (ayvah...!) Pahalı oyuncaklar almak isteyen bir anneye çocuğunun toprakla oynamasını ve üstelik bunun ucuz hatta bedava olduğunu söyleyerek aptalmış filminin başrolünde altın ayva diye bir şey de yok zaten, abartmamalı. Başkasının sevdiğini sevemezsiniz, o onundur artık; malı hatta başka bir şeyleri ama tam olarak bunu anlatmaya hiçbir dilin ya da edebin kelimesi yetmiyor sanki. Birde laf olsun diye konuşulan yer, torba dolsun ve yol bulunsun diye. Burası dünya ; Hani şoförlerin acelesi vardır ya, yayalar fantezi olsun diye çıkmıştır dışarı ve yaya arabaya çarpar, üstelik ölür. Akşam haberleri yalan söylemeyi öyle bir becerir ki, zannedersiniz gaipten serenatı-ı fuzuli veriliyor(öyle bir şey yok), abdestiniz karıncalanmaya başlar, tazelenin uyarısı gelir mesaj yoluyla ve eğer wifisi olan bir yerde çay parası ödemenin bile rahatsızlığını hissederek televizyon izliyorsanız, yalnız değilsinizde. Çoğumuz 5-15 cm kutuların içinde yaşıyoruz artık, üstelik akıllı kutu, kutufikir(zekice). Birbirimize çarpıyoruz ve hala pardon kelimesinin yerini tutacak bir kelime bulamadık, acıktık mı eve gitmeye de gerek yok artık, yeter ki bedava bir piriz bulalım. Pürüzsüzleşiyor muyuz ne? ... Kimin umurunda ki çocuklar, ağaçlar ve göç eden insani duygular...Neyi paylaşıyoruz biz ve neyi paylaşamıyoruz, herkese her şeyin yetebileceği ve cehenneme çevirdiğimiz şu dünyada. Hangi şarkıyı çalacağımızı şaşırtan şu gürültü de ne ve şu uğultu hangi kürsüperestin kurukalabalığından kopuyor,,,? Akan derenin kuruması mı bekleniyor, Balığın ölmesi,her ağacın yanması Ve hiçbir çocuğun artık doğamaması mı bekleniyor, Uyuyan güzellerin uyanması için, Uyananların yürümesi için...
··
429 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.