Gönderi

Divan şairlerinden hiçbiri Fuzuli kadar aşkı derinden duymamış ve duyuramamıştır. Fuzuli'de aşk, sadece bir duygu değil, adeta varlık sebebidir. "Aşk imiş her ne var âlemde" dizesiyle bunu ifade eder. Aşk kavrayışı bakımından şair, bir yandan geleneğe bağlı kalırken diğer taraftan gelenek içinde kendisine özgü etkileyici bir tutum geliştirmiştir. Fuzuli'de aşk evrenseldir ve her şeyi kapsar. Şaraptaki sarhoş edicilik de neydeki yakıcılık da aşkın etkisiyledir. Aşk, bugün başlayıp yarın bitecek bir oyun değil, ezelde yazılmış ve hiç bitmeyecek bir Tanrı takdiridir. Bu aşkın âşığa yüklediği bazı yükümlülükler vardır: Gerçek aşkın delili, sevgili için can verebilmektir. Bunu yapamayanın aşkı boş bir iddiadan ibarettir. Aşk bir yandan dert, diğer taraftan devadır. Zaten aşkın amacı kavuşmak değil, o yolda acı çekerek olgunlaşmaktır. Âşık, sevgilinin hayaliyle teselli olur; hakiki sevgili dışarıda değil, gönüldedir: Hayâliyle tesellidür gönül meyl-i visâl itmez Gönülden taşra bir yâr olduğun âşık hayâl itmez
·
680 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.