"İşte böyle diyorlar," dedi. "İşte böyle İsmailim. Avradı kapamışsın bir içeri çocuklan, kilitlemişsin kapıyı üstlerinden, içecek bir su veren bile yok. Gitmişsin tarlaya. Irak yerin davulu koygun öter İsmailim. Böyle diyorlar İsmailim. Biri inanmazsa İsmailim, bini inanır. Elin ağzı uçkur bağın değil ki çeke bağlayasın yavru. Düşmeye gör, keyf için yerler seni! Diyorlar ki karanlık içerde hasta avrat, alırmış çocuğu kucağına, deli gibi dönermiş içerde çırılçıplak, anadan üryan. Vebalı diyenin boynuna. Dert delisi olmuş Zala... Ya İsmailim... Ya yavru... "