Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Jan Kubiš

Jan Kubiš
@LeskofcaliGalip
Mekatronik Mühendisi
Mühendislik
19 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
184 syf.
4/10 puan verdi
Az Gittik Uz Gittik
Az Gittik Uz GittikAziz Nesin
8/10 · 254 okunma
Reklam
262 syf.
·
Puan vermedi
Demir Ökçe
Demir ÖkçeJack London
8.2/10 · 14,7bin okunma
Türbeden çıkınca Yeşil Cami'ye girdim. André Gide bu cami için "zekânın kemal halinde sıhhati" der. Gide'i İstanbul'da gördüğü her şeye âdeta düşman gözüyle bakmaya sevkeden iyi niyetsizlik Bursa'da çok yumuşar.
Sayfa 105 - Dergâh

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Vâkıa Kerkük'ten Konya'ya kadar gelişimizde o harbe ait, on dört, on beş yaşlarındaki bir çocuğun cephe gerisinden görebileceği bir yığın faciayı görmüştüm. Fakat gördüklerimin hiçbiri ölüme ve her türlü acıya ve bakımsızlığa bile bile giden ve yaşanmamış, hiç yaşanmayacak bir yığın arzu ve sevgiyi kanlı bir köpük gibi bu istasyonun gecesine fırlatan bu biçarelere rastlayana kadar etrafımda olup biten şeylerin mânasını anlamamıştım.
Sayfa 89 - Dergâh
Erzurum
İnsan ömrü, unutmanın şerbetine yiyecek kadar muhtaç.
Sayfa 58 - Dergâh
Reklam
Beyaz adamın ağzından çıkanlardan daha büyük yalan yoktur. Neymiş Büyük Ruh'un "şey"leri işe yaramazmış da bir tek kendi "şey"leri işe yararmış
Sayfa 51 - AyrıntıKitabı okudu
Adalı kardeşlerim, uyanık ve aydınlık zihinli olmalıyız. Çünkü Papalagi'nin tatlı bir muz gibi görünen sözleri aslında içimizdeki sevinci ve ışığı yok etmeye çalışan gizli bir mızraktan başka bir şey değildir.
Sayfa 51 - AyrıntıKitabı okudu
İçinde, döşeğimle uyku dengimden başka hiçbir şey olmadığı, insanı denizin tatlı melteminden başka hiçbir şeyin etkilemediği Samoa'daki kulübemi hiç böylesine özlememiştim.
Sayfa 48 - AyrıntıKitabı okudu
Papalagi'nin "Şey" leri Onu Yoksullaştırıyor
Eğer insan çok fazla "şey"e gereksinim duyuyorsa, bu büyük bir yoksulluğun göstergesidir.
Sayfa 46 - AyrıntıKitabı okudu
Ama her şeyden önce kendimizi paraya karşı koruyalım. Papalagi bizi kandırabilmek için parayı burnumuza sokar. Sözde bizi varlıklı ve mutlu edecektir. Daha şimdiden birçoğumuzun gözleri kamaştı ve bu hastalığa yakalandı bile.
Sayfa 42 - AyrıntıKitabı okudu
Reklam
Birçok beyaz adam, başkalarının kendisi için kazandığı paraları üst üste yığdıktan sonra bunları çok iyi korunan bir yere getirir. Sonradan da üstüne ekler durur. Günün birinde öyle bir an gelir ki kimsenin onun için çalışmasına gerek kalmaz. Çünkü parası tek başına onun için çalışır. Büyünün yardımı olmaksızın bunun nasıl gerçekleştiğini öğrenemedim, ama gerçek bu. Beyaz adam köşesinde uyuklasa bile, paraları bir ağacın yaprakları gibi durmadan çoğalır, sahibi de giderek daha fazla zenginleşir.
Sayfa 39 - AyrıntıKitabı okudu
Yuvarlak metal ve Ağır Kağıda Dair
Avrupa'da paran olmadı mı başsız, kolsuz, bacaksız bir insansın demektir. Bir hiç yani. Mutlaka paran olmalı. Para yemek, içmek, uyumak kadar gerekli. Ne kadar paran varsa o kadar iyi yaşarsın. Paran oldu mu tütün, yüzük ve güzel giysiler alabilirsin, ama ne kadar paran varsa o kadar. Paran çoksa çok şey alabilirsin. Bu yüzden herkes, daha fazla şeye sahip olabilmek için daha fazla para edinmeye çalışır. Üstelik bir de başkalarından fazla edinme derdi var. Bu hırs insanları paraya karşı her an uyanık tutar. Yere bir yuvarlak metal atsan, çocuklar hemen üstüne üşüşüp birbirleriyle dövüşmeye başlarlar. Kim ele geçirirse zafer onundur. Ama yere pek seyrek para atılır.
Sayfa 37 - AyrıntıKitabı okudu
Yuvarlak metal ve Ağır Kağıda Dair
Avrupa'da, para vermeden herkesin yararlanabileceği tek bir şey buldum:Hava. Havanın da, yalnızca unutulduğu için parasız olduğunu sanıyorum. Hani Avrupalının biri bu dediklerimi duysa, hemen hava için de yuvarlak metal ve ağır kağıt istemeye kalkar. Çünkü her Avrupalı, para istemek için yeni yeni nedenler arayıp duruyor.
Sayfa 37 - AyrıntıKitabı okudu
Yarık insanıysa bunun üstüne hiç kafa yormaz. O, toprak insanından daha üstün haklara sahip olduğu, yaptığı işin meyve toplamaktan daha değerli olduğu kanısındadır. Ama bu iki grup afasındaki çatışma savaşa yol açmaz. Papalagi genellikle, ister köyde yaşasın ister yarıklarda, her şeyi olduğu gibi kabullenir. Toprak insanı kente geldiğinde yarık insanının zenginliği karşısında gözleri kamaşır,yarık insanıysa toprak insanlarının köylerinden geçerken homurdanır, yüksek perdeden atıp tutar. Bu da yetmezmiş gibi, onun taştan kutularını yapan ve seven toprak insanına domuzlarını besletir.
Sayfa 34 - AyrıntıKitabı okudu
Bu taştan adaların arasında Avrupa adı verilen gerçek kara parçası yer alır. Bu aralardaki topraklar zaman zaman bizdeki gibi güzel ve bereketlidir. Ağaçlar, ormanlar ve ırmaklar vardır. Hatta gerçek küçük köylere bile rastlanır. Kulübeleri taştan da olsa bol bol meyve ağaçlarıyla çevrilidir. Yağmur onları her yandan yıkar, yeller de yeniden kurutur.
Sayfa 33 - AyrıntıKitabı okudu
293 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.