“Bana ne Ayten'den? Nikâhlım mı?
“Olmasın. Aftosun değil mi?”
“Bana göre hava hoş oğlum. Yolsuz kaldım mı mangır pasa ediyor, canım istedikçe de koynuma giriyor. Daha ne?”
“Hiiç, sermayesiz ticaret. Ben senin yerinde olsam Ayten gibi iki tane zilli daha bulur...”
“Ee?”
“Kartaloz karıya boş verir, kendim satış ederim, ooooh!...”
Kahkahalar kahvenin kül rengi loşluğunda çınladı.
“Oh ki oh...”
“Derken altımda araba...”
“Sırtımda İngiliz kuponundan kostüm...”
“Bileğinde Movado saat...”