Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
·
Puan vermedi
·
34 saatte okudu
Sesler Yüzler Sokaklar
"Çiçekler neden ölümü çağrıştırıyor?" (Yeşil Koku) "Boncuklar rengarenk.Hepsini alıp birer birer yutsam. İçim renklerle dolsa. Bastırsa evin katran karasını." (Boncuklar,) "Sesin kaybolsa da karşımda otur anne. Kaçıp gittiğin yerlerde daha mutlu olmadığını kim bilebilir?" (Kör Makas) Benim takılı kaldığım bu cümleler ve buna benzer başka cümleler, öykülerin belki ilk başta dikkat çekmeyen can alıcı noktaları. Binlerce sözcükle açıklanamayacak bir yerde duruyorlar. Duyguların adını hiç kullanmadan iliklerinizde hissettirebiliyorlar. Uzun tahlillerden ziyade bu tarz can alıcı noktalar hikayelere ne hoş bir duyarlılık katmış! Ben bunun kadın yazar duyarlılığı olduğunu düşünüyorum sevgili okurlar. Elbetteki kadınları mükemmel anlatan erkekler var. Ama sadece kadınların temas edebileceği bir nokta vardır. Bu noktayı çok değerli buluyorum. Örneğin Kör Makas öyküsünde saçlarını kesen anne, Boncuklar'ın neden evlendiğini bilmeyen kadın kahramanı...
Neşe Cengiz
Neşe Cengiz
'in bu kitapta topladığı, bazen kadın, bazen erkek, bazen de çocuk sesinden aktardığı on sekiz öyküde aynı duyarlı gözü baştan sona hissettim. Üstelik, kanımca en başarılı olanları erkeklerin öyküleri. İlk önce bu hususa değinmek istedim zira öykünün dar alanında okuyucuya duygu geçirmek hayli zordur. Bazen teknik açıdan başarılı sayılabilecek ilginç öyküler okuyorum ama yazılanları içselleştiremiyorum.
Sesler Yüzler Sokaklar
Sesler Yüzler Sokaklar
'daki öyküler, ortalama yedi sekiz sayfadan oluşuyor. Değişik yaşta ve konumda insanları ve değişik sosyal ortamları görüyoruz. Kimi kendi sergüzeştinin sesi, kimi de başkalarının derdine ses oluyor. Özellikle başkasının hikayesini kendi görüşünden anlatan kişilerin olduğu Bayram ve Hekim Mustafa gibi hikayeler çok dikkatimi çekti. Zihnine girmediğimiz bir kişiyi anlamak kolay mesele değil. Yeşil Koku'daki koca gibi ikincil kişiler de çok iyi işlenmiş. İnsanların içinde bulunduğu durumların anlatımında kokuların, seslerin, tatların eşliğine şahit oluyoruz. Bazen de anılar ve çağrışımlar kimi boşlukları dolduruyor. Hemen her öyküde zaman sıçramaları var. İç monolog tekniğinin sıkça başvurulduğu öykülerde anlatım son derece güzel. Bir iç dökme havasında okurla buluşuyor. Bolca farklı benzetme ve deyim görülüyor. Çoğu öyküde gülümseten mizahi bir tavır göze çarpıyor. Öykülerin büyük bir kısmında bir "son" durumu olduğunu fark ettim. Amma ayrılık, amma ölüm, amma vazgeçiş, amma kabulleniş... Bir başka ortak vurgu anne ve babalar. En çok baş edemediğimiz iki kişi... Neşe Abla'yı burada ve incelemeleri sayesinde tanımıştım. O farklı "göz" ü biliyordum. Ne doğrultuda öyküler okuyacağımı da az çok kestiriyordum. Fakat umduğumdan güçlü öykülerle karşılaştım. Yıllardır öykü okuyan bir okur olarak söylüyorum: Özellikle öykü severleri bu kitap oldukça tatmin edecektir. Kalemin daim olsun Neşe Abla:)) "Bayram"ı
Orhan Kemal
Orhan Kemal
'in "Çikolata" öyküsündeki yoğurtçunun kızının yanına koydum. Ki o yer o kadar sarsılmazdı! Acındırmadan o tam anlatılamaz şeyi hissettirmek çok zordur. Alzheimer, en korktuğum "son"dur. "Kaçıp gittiğin yerlerde daha mutlu olmadığını kim bilebilir?" diyen evladı da unutmam mümkün değil! Belki sahiden orada daha iyilerdir.
Sesler Yüzler Sokaklar
Sesler Yüzler SokaklarNeşe Cengiz · Parya Kitap · 2022116 okunma
··
9bin görüntüleme
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
İncelemenizi keyifle okudum, emeklerinize sağlık. Kitabın henüz yarısını bitirmiş olmama rağmen öykülerdeki samimiyeti, hassasiyeti hissediyorsunuz.
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Turhan Bey, sizin gibi edebiyata değer ve emek veren bir insanın yorumu kıymetli.
1 sonraki yanıtı göster
Neşe okurunun profil resmi
Gönül’cüm, iki defa okudum incelemeni. Hakkaniyeti elden bırakmadan yüreğinin sesini katmışsın satırlarına. Çok değerli, çok... Ben de her satırını yüreğime sardım. Ellerin dert görmesin. Senin de dediğin gibi, öykünün dar alanında okura duygu aktarmak epey zor. Uzun uzadıya yazmadan yapabilmek bu işi, çok emek istiyor. Önem verdim, çalıştım. En önemlisi severek yazdım. Kadın oldum, erkek oldum, çocuk oldum... Gerisi okuyanlara kalıyor:) Dilerim yüzümü ağartır. İçimden binlerce sözcüğün geçtiği yerden birkaç cümleyle şunu da ekleyeyim. Hiç karşılaşmayabilirdik. Kitap sevdası candan dostlar kazandırdı bana. Edebiyatla gelen dostluğuna müteşekkirim. Ellerin, yüreğin dert görmesin. 💛🌺🥰
Gönül. okurunun profil resmi
Edebiyatı meslek olarak da seçtiğim için gözümden "edebiyatçı" gözlüğünü çıkarmadan bir metne yaklaşmam mümkün değil:)) İlk cümleden son cümleye bu şekilde yaklaştım öykülerine, seni tanıyor olmam da elbette bazı noktalara anlam kattı, o ayrı. Senin gözün onlarca göz içinden "Bayram'ın gözünü" fark eden göz abla. Sen hep yaz🌺
Ecem okurunun profil resmi
Emeğine sağlık Gönül ne güzel dile getirmişsin. Ben zaman zaman Neşe ablanın öykülerini okurdum, az çok onun çiçekten yüreğini kitapta bulacağımdan emindim. Üzerine bir de yılların yazarı misali doyurucu bir kitapla karşılaşmak beni ayrıca mutlu etti doğrusu. 😍😍 Neyse artık o yazsın biz okuyalım 🌟🌟
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Ecem🌺 ortak tatları aldığımıza eminim:)) on sekiz öykü, on sekiz koca dünya. Hiçbiri özenilmemiş değildi. Devamını diliyoruz artık😊
1 sonraki yanıtı göster
Yeşim okurunun profil resmi
Bi
Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik Abasıyanık
hikâye ödülü hak etmemiş sencede? Bence tam olarak öyle. Seninde eline sağlık 🌸
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Yeşim🌼 Hak etmiş. Düzgün Türkçe, hassasiyet, emek, özgün kişiler vb. hepsi mevcut.
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.