Gönderi

Roma ile İran arasındaki Ortadoğu ticaret yollarının paylaşılamaması durumu, Arap imparatorluğunun kurulması ile son bulmuştu. Büyük İskender'den sonra ilk kez Orta Asya'dan Akdeniz'e kadar Ortadoğu'nun tamamı tek bir imparatorluk ve ticaret düzeni altına girmişti. Bir dönem Bizans altını ile İran gümüşü beraber dolaşımda kalmıştı ve iki para arasındaki kur oram ilk İslam hukuku için önemli bir konu olmuştu. Bu nedenle de İslam pazarlarında sarrafların önemli bir yeri vardı. Çok miktarda nakit paraya sahip yeni yönetici sınıfın ortaya çıkmasıyla sanayi ve ticarette büyüme gerçekleşti. Tıpkı Ortaçağ Avrupası'nın Vikingler'i gibi, Ortadoğu'nun Arap fatihleri de paralarını sarayın ve soyluların özel ilgileri olan üstün kaliteli tekstile yatırdılar. Bu ekonomik gelişmeye, özel malikanelerin, sarayların, kamu binalarının, camilerin yapılması ve yüksek maaş alan askerlerle öteki yerleşimcilerin çok ve çeşitli gereksinimlerinin karşılanması da önemli bir katkı yapmış olmalıdır. Büyük olasılıkla, hızla büyüyen şehirlerdeki huzursuzluk fakirlikten çok kırgınlıktan kaynaklanıyordu. İçlerinde zengin, yetenekli, hem de iktidar sahibi kişilerin olduğu yan Arapların kırgınlıklarının nedeni devletin ve toplumun üst düzeylerine alınmamalarıydı. Başta Persler olmak üzere Arap olmayan dönmeler, kendilerine verilen alt statüden memnun değillerdi ve yeni dinlerinin evrensellik mesajının anlattığı eşitliği istiyorlardı.
Sayfa 63 - Arkadaş y, Çev:Selen KölayKitabı okudu
·
117 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.