“ Birbirinin yanından geçen takımyıldızlar gibiydik, ışıklarımızı uzaktan görüyorduk. Bu kadar yakınken bile böylesine uzak olunabileceği düşüncesi imkânsız geliyordu. Belki de aşk buydu. Boşluk olmaması değil, onun kabulü; parçalar arasında yaşayan, bir olmamayı ama farklı ve iki olmayı mümkün kılan o boşluğun…” Tüm duyguları hissettiren, yaşatan ve içinde kendinizi kaybolurken bulduğunuz eserler varmı sizin de? Beş yıl sonra; işte tam da böyle bir eserdi. Hem merak ettiren, ne olacak ne oldu diye tahmin yürütürken kaybolduğunuz, yer yer hüzünlü yer yer gülümseten ters köşeleriyle çok güzel bir kitaptı. Hırslı, başarılı bir avukat olan Dannie’nin serüveni çok etkileyiciydi. Kariyerinin en önemli iş görüşmesinden istediği sonucu alması ve sevgilisinden gelen evlilik teklifiyle mutlu günler geçiriyordu. Ama birgün uykusundan uyandığında kendini bambaşka bir evde, elınde başka bir yüzükle ve hiç tanımadığı bir adamla bulur. Tabi afallamış bir halde buna anlam veremez. Karşıda ekranda gördüğü tarih dikkatini çeker aynı tarih aynı gün. Fakat yıl farklı . Beş yıl sonrası yani 2025. Gerçekmi hayalmi sorgularken uyandığında 2020 de olduğunu farkeder. Ne düşüneceğini ne yapacağını bilemez bir halde ama bu olayın da rüyadan fazlası olduğunu bilir. Amaa asıl olay nedir biliyor musunuz? Tam 4,5 yıl sonra rüyasında yanında gördüğü adamla karşılaşır. Kendini sorgulaması için bir neden daha… Kitap inanılmaz iyi geldi. Arkadaşlık, dostluk bağları güzel işlenmiş ve bunun yanı sıra okura geçmesi gereken tüm duygular oldukça iyi yansıtılmış. Burnunuzun ucu sızlar tabiri vardır ya bu kitap bunu fazlasıyla yaşatıyor. Melankolik bir hava yaşatsada başarılı çevirisiyle bana iyi gelen bir eser oldu…

Beş Yıl SonraRebecca Serle · Yabancı Yayınları · 2022454 okunma

·

464 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Muazzez Demir