Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

208 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Ey Acı’m, sakin ol, ve artık rahat dur.
"Ben nerede değilsem orada iyi olacakmışım gibi gelir." Charles Baudelaire (9 Nisan 1821 – 31 Ağustos 1867) Charles Baudelaire, okuma etkinliklerimde adına ve alıntılarına sıkça rastladığım bir yazar olarak merak ettiğim ve tanımak istediğim bir yazar oldu. Özellikle André Gide nin eserini okurken alıntılanan şiirleri ve alıntılarının bendeki etkisiyle ilk olarak Paris Sıkıntı ve ardından Kötülük Çiçekleri ile yazarı tanıma imkanım oldu. İki eserinde de yazarın hayatının izdüşümlerini görmek mümkün.. Her iki eserde de yazarın biyografisi bulunmakta. Biyografiyi okuyunca eserlerinde ortaya koyduğu duyguyu anlamlandırmak daha mümkün oluyor. Yazarın hayatına dair bilgi sahibi olmadan yapılan okumalara yazarın ortaya koyduğu duygular muhtemelen sahipsiz kalır gibime geliyor. Eserlerinde anlattığı tüm çelişkili duyguların; iyi ile kötü, güzel ile çirkin, melek ile şeytan, düş ile gerçek, cennet ile cehennem arasındaki Arafta gibi verdiği savaşın öznesi kendisi.. Eserlerini okumak isteyenler öncelikle biyografini okumalarını tavsiye ederim. Charles Baudelaire’in ailesi onun yaşamı ve yapıtları üzerinde önemli etkileri vardır. Baudelaire’ nin babasının ölümü, annesinin yeniden evlenmesi onda yalnızlık, terk edilmişlik, kapatılmışlık duygularının oluşmasına neden olur. Kendisini annesi tarafından sürgün edilmiş ve lanetlenmiş hisseder. Baudelaire, ruhunu sıkan bu sıradan yaşamdan bir an önce kaçıp kurtulmak ister. Yatılı olarak kaldığı Kraliyet koleji onu ailesinden uzaklaştıran bir hapishane gibidir. “Daha çocukken kalbimde birbirine karşı iki duygunun bulunduğunu fark ettim: Yaşamaktan tiksinti, yaşamaya aşırı sevgi” ( Baudelaire, 1967: 38) diyen şairin ruhunda hep bir kargaşa, sonu gelmeyen derin bir acı ve sürüp giden tutarsızlıklar vardır. "Yedi yaşındaki bir çocuk, arkadaşları ile yalnız bir pansiyonda bırakılırsa, her zaman duygusal ve endişe verici bir şok yaşayacaktır. Kendisine, duygusallığa ya da varlığı kanıtlamış bir geçmişe başvurmadan, bu toplulukta yer edinmenin yollarını arayacaktır.” Joseph Melançon . Baudelaire masum çocukluk günlerini aramıştır hep. Tıpkı ilk insanın Aden bahçesinden kovulup sonsuza kadar ölümlü, suni bir cennette yaşamaya mahkûm edilmesi gibi annesinin evlenmesiyle içinde fırtınalar kopan Baudelaire, sonsuza kadar yalnızlığa ve bu zorlu dünyada iyiyle kötünün savaşına tanık olmaya itilir. . Annesine yazdığı bir mektupta bu duygularını şöyle dile getirir: Evet, bu kadar hayal ettiğim bu kitap, kinimi gösteren bir kitap olacak; ama içinde annem, hatta üvey babam bile saygısızlığa uğramayacak. Bu kitapta ben, yetişme tarzımı, düşünce ve duygularımın nasıl yontulup yöneltildiğini anlatacağım; bunları anlatırken de dünyaya ve onun düzenine nasıl yabancı kaldığımı belirteceğim." . Kötülük Çiçekleri şairin içgüdülerini, duygularını, düşüncelerini bir arada kaynaştıran iç dramının hikâyesidir . Toplumsal çevrede de sürgün edilmişliğin sıkıntısını yaşayan şair, sürekli olarak insanlık durumundan, yaşamın sıradanlığından yakınır. Düşüncelerinin, duygularının farklılığı, onu çevreleyen insanlarla çatışma yaşamasına, kendisini yalnız, mutsuz hissetmesine yol açar. Kendisi gibi düşünen sanatçılarla kurduğu iletişim sonunda, bu dünyanın istediği gibi bir yaşam sürmesi için uygun olmadığını, burada kötünün, günahın egemen olduğunu fark eder. Ayrıca Baudelaire, bulunduğu toplumun insanları maddi durumlarına göre değerlendirmesinden de hep şikâyetçidir. Şaire acı veren bir başka gerçek de onu anlamayan bu topluma yeteneklerini satmak zorunda oluşudur. Baudelaire yalnızlığın, kötülüğün, anlaşılmazlığın onu sıradan bir varlık haline getirdiğine, maddenin tutsağı yaptığına inanır. Şair onu anlamayan bu toplumla tüm bağları koparmak gerektiğini yani yeryüzü cehenneminden, kötülükten, yalnızlıktan kurtulmak için toplumun gerçeklerinden uzaklaşmak gerektiğine vurgu yapar. Bunun içinde çeşitli kaçış yollarını dener. Şairin ruhunda öyle derin bir iç sıkıntısı ve anlaşılamamanın verdiği hüzün vardır ki 1845’te intihar girişiminde bile bulunur: “Uyuma bıkkınlığı, uyanma bıkkınlığı dayanılmaz hale geldiği için öldürüyorum kendimi; başkalarına yararsız, kendime tehlikeli olduğum için öldürüyorum” der. 1861’de annesine yazdığı gibi, “hep intiharın eşiğindedir: “Saygınlık denince benim durumum içler acısı, en büyük felaket de burada. Düşünemeyeceğin aşağılamalar, sövgüler, alaylar, insanın zihnini alt üst eden bütün bu şeyler durumumu tam bir çıkmaza sokuyor.” Ruhunda hep bir iç sıkıntısı yaşayan "Baudelaire ölümden çekinmez; onun için asıl ürpertici olan doğumdur". . Baudelaire, onu anlamayan bir topluluk karşısında çektiği yalnızlığı ve acıyı, içinde bulunduğu sıkıntılardan kaçmak için, onu benimsemeyen bu kalabalığa uymak ve yeteneklerini satmak zorunda kalmasının hikayesini şiirsel ezgilerle anlatır. Bu anlaşılmaz topluluğa karşı çıkmak boşunadır. Acılarının, yalnızlık duygusunun hafiflemesi için boyun eğmekten başka çaresi yoktur. Bir başka deyişle, bu topluluktan farklı olsa da onlara ayak uydurmak zorundadır. Çünkü bu toplum, kendisinden farklı düşünen, farklı hisseden ve yaşayan insanlara karşı oldukça acımasızdır. Şiirlerinde yakınmanın ve yalvarışın izlerini görürüz sıkça. . Şaire dair bu bilgiler ışında okuma yapıldığında şiirlerinin insanda uyandırdığı etki çok daha fazla.. "Ben nerede değilsem orada iyi olacakmışım gibi gelir" Yolculuk şair için sıkıntısına ve yalnızlığına bir anlam bulmak değil, sadece kaçmaktır. Bu yolculuk, ailesinin, arkadaşlarının, ülkesinin, kısacası insanlığın içinde bulunduğu kötü durumu düşünmemek için bir kaçıştır. Şair imgelem gücü sayesinde günahın olmadığı bir ülke düşünür böylece düşsel gözle de olsa kısa bir süre gerçekten uzaklaşır. ... Kaçış yolu olarak yolculukları deneyen şair, nereye giderse gitsin kendisinden kaçamayacağını, yer değiştirmenin durum değiştirmek olmadığını anlar. Baudelaire'in aradığı yolculuklar, düşsel yolculuklardır. Şair, kısa süreli uzamdan kaçışların onun acılarını dindiremeyeceğinin, yeryüzü gerçeğini değiştiremeyeceğinin bilincindedir. Baudelaire'in maddenin tutsaklığından, gerçeğin acı veren yüzünden kurtulmak için denediği bir başka kaçış yolu da kadınlar olur. Onu ölümlü bu dünyadan, kaderinden uzaklaştırıp özgürleştirecek yerde, kadın; şairi günaha, acıya uçuruma iter. Ancak bir kadın tarafından sevilme ihtiyacını hep duyan Baudelaire'de kadın kimi zaman koruyucu bir anne kimi zaman ateşli bir sevgili, kimi zaman da bir tanrıça imgesine dönüşür.Kadını yıkıcı gücünden dolayı doğa ile özdeşleştiren şair, kadının onun yükselme çabalarını engellediğini ve ruhunda tensel şehvet arzusunu uyandırarak sınırlı olanı yaşamaya zorladığını ileri sürer. Baudelaire yeryüzündeki insanlık durumunu aşmak, sonsuz, mutlak olana yükselmek için başka bir kaçış yolu olarak içkiye ve uyuşturucuya sığınır. Sarhoşluk sayesinde Tanrı’ya yaklaşacağını, O’nunla özdeşleşeceğini, tinsel bir doyuma ulaşarak özdeksel dünyanın acısını unutacağını düşünür. Kovulduğu cennete tekrar dönmek, yalnızlığını, iç sıkıntısını unutmak için uyuşturuculara yönelir. Ama sarhoşlukla kurduğu yapay cennet kötü ve anlık olur. Ölümden başka bütün kaçış yollarının geçici olduğu gerçeğine ulaşan şair ,ölümü bir dost, bir kurtarıcı, ruhunu özgürleştirecek, onu bu cehennemden uzaklaştıracak tek yol olarak görür ve büyük bir coşkuyla ölümü çağırır. . Kötülük Çiçekleri nde çokça imgelem bulunur. İmgelemin yaptığı çağrışım için yardım olmadan yapılan okumalarda anlam ve duygular biraz eksik kalır. Şiirleri ana dilinde okumanın lezzeti hep farklıdır. İyi bir çeviri ile okumanın verdiği lezzeti tatmanız dileğiyle Şairi tanımak isteyenlere ilk eser Paris Sıkıntısı, ardından Kötülük Çiçeklerini önerebilerim. . Son olarak uzun bir yazı olmasından çekindiğimden bir şiiri ile nokta koymak isterim. İçe Kapanış Ey Acı’m, sakin ol, ve artık rahat dur. Akşam olsun diyordun; bak, oldu işte: Kimine gam getirip kimine huzur, Kent bürünüyor karanlık bir örtüye. Bu iğrenç ölümlüler kalabalığı, Haz adlı zalim celladın kırbacıyla, Dererken köle bayramında azabı, Acı’m uzak dur onlardan ve gel bana, Göğün balkonlarından bak ölü Yıllar Günü geçmiş giysileriyle sarkıyorlar; Keder yükseliyor gülerek sulardan; Ölen Güneş uyukluyor bir kemerde, Ve, bir kefen gibi Doğu’ya uzanan, Sevgilim, yürüyen tatlı Gece’yi dinle. Not: inceleme için Öğr.Gör.Dr. Tülin Kartal GÜNGÖR ün incelemesini kaynak olarak kullandım.
Kötülük Çiçekleri
Kötülük ÇiçekleriCharles Baudelaire · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20152,639 okunma
··
1 artı 1'leme
·
6,6bin görüntüleme
Sevgican okurunun profil resmi
Günahlarımız hoyrat, pişmanlıklar yumuşak, Suçlarımızı cömertçe bol bol sergileriz, Çamurlu bir yola güle oynaya gireriz, Gözyaşları kirlerimizi yıkar sanarak. İblisin elinde bizi oynatan iplerimiz! Çekici bir yan buluruz, iğrenç nesnelerde; Korkusuzca, pis kokan karanlıklar içinde, Her gün bir adım daha Cehennem’e ineriz. (s.14)
Fama okurunun profil resmi
Baudelaire'in yıllar içinde hep var olmasının nedeni, onunla birlikte romantik akım Fransız edebiyatın da kırılma yaşadı. Doğa manzaralı, şiirler yerini Paris'in arka sokakları, çürümüşlük, ve yoksullara bıraktı. Kötülük çiçekleri derken İnsanın iki yüzünü ortaya koydu. Hep oldugu gibi göründü hissettiği gibi korkmadan yazdı. Benim de çok severek eserlerini okuduğum bir şair. Kaleminize sağlık. 👏❤️👏
Sevgican okurunun profil resmi
Fama
Fama
Çok değerli katkınız için teşekkür ederim. Gerçek bir bilgi idi. Baudelaire, Kötülük Çiçekleri’nde hayatı boyunca vicdanıyla nasıl hesaplaştığını ve kötüyle iyinin bitmek bilmeyen savaşını anlatır aynı zamanda her insanın içinde taşıdığı ve savaştığı.. Belki de insanlara doğru yolu göstermenin en iyi biçimi, onlara yanlışlarının, hatalarının gösterilmesidir. ✨🍀💐
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
AYŞE... okurunun profil resmi
Muhakkak okuyacağım Sevgicanım, teşekkürler inceleme için 🤗🌼🌿📖☕♥️
Sevgican okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Kötülük Çiçekleri nde imgelem çok.. Herkese hitap etmeyebilir. O yüzden önerirken çekinirim. Hayatını okuyunca ve akademik incelemeler okuyunca şiirleri daha bir anlamlı geldi bana .. Keyifli okumalar dilerim Cann 📚🍀
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.