Rivayet edilir ki evliyanın büyüklerinden olan Rebi Bin Heysem hazretleri geceleri zikir ve ibadet ile geçirir ve hiç uyumazdı.
Bir keresinde kızı ona: Allah'ın kulları arasında en kıymetlisi kimdir? Diye sordu.
O da: peygamber efendimiz Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem'dir, kızım dedi.
Bunun üzerine kızı; peygamber efendimiz Muhammed Mustafa Aleyhissalatu vesselamın hatrı için, bu gece uyumanı istiyorum baba, dedi
Kızının bu sözü üzerine, Rebi hazretleri elini açarak Allah'a şöyle niyaz etti " Allah'ım sende biliyorsun ki, benim için gece huzurunda ayakta olmak uyumaktan daha sevimlidir, lakin kızım en kiyemtli kulun olan efendimiz Muhammed Mustafa hakkına kasem ettiği için bu gece uyuyacağım.
Ve o gece uyudu ve rüyasında Basra şehrinde, meymune namlı bir kadın köleyi gördü.
Rüyasında ona: Meymune cennetteki eşin olacak, dediler.
O gecenin sabahında Basra'ya gitmeye karar verdi ve yola koyuldu.
Gelişini duyan Basra halkı onu sevinçle karşıladılar.
O da: bu şehirde ismi Meymune olan bir kadın varmış, tanır mısınız? Diye sordu.
Herkes ona; Meymune delinin tekidir, gündüz koyun güdüp karşılığında hurma alır ve onu da fakirlere dağıtır, gece olunca da dama çıkıp ağlama ve çığlık sesleri ile millet rahatsız edip uyutmayan delinin tekidir, dediler.
Bunun üzerine Hazreti Rebi, peki ağlarken ve çığlık atarken ne der? Diye sordu!
Onlarda şunu söylüyor dediler ;
Şaşarım aşıklara gece nasıl uyurlar?
Uykunun her türlüsü aşığa haramdır.
Bunun üzerine o da: vallahi bu deli sözü değildir, beni ona götürün, dedi.
Onlarda: şuan yaylakta koyunları otlatıyor, dediler.
Hazreti Rebi, tarif edilen yere gitti ve yanına vardığında onun kendine has namazagh yaptığını, ve kurtların koyunları koruduğunu gördü.
Buna epeyce şaşıran Rebi hazretleri Namazı bittikten sonra, ona Allah'ın selamı üzerine olsun ya Meymune dedi.
O da: aleyküm selam ya Rebi, dedi.
Meymunenin ismini bilmesine şaşıran Rebi hazretleri, benim İsmimi nasıl bildin? dedi.
O da: sübhanallah, dün sana rüyada eşin olacağımı söylediklerinde bildim, ama bilesin ki kavuşmamız burada değil cennette olacak, dedi.
Bunun üzerine Rebi hazretleri: kurtlar ile koyunlar nasıl bir aradalar, bana bunun sırrını söyler misin? diye sorunca.
Meymune şöyle cevap verdi: hak aşkı kalbime hakim olunca, dünya sevgisi kalbimi terketti. Buda Kurt ile koyunu bir araya getirdi.
Ve sonra şöyle dedi:
Ya Rebi, ben Efendi'min kelamını özledim, bana onun kelamından birşeyler okur musun ?
Bunun üzerine Rebi hazretleri, müzzemmil suresinin ilk ayetlerini okudu, o da huşu içinde ağladı.
Daha sonra surenin 12-13 ayetlerine gelindiğinde ayetlerin celal ve azmetine dayanamadı ve orada ruhunu teslim etti.
Aradan çok bir süre geçmeden kadınlar geldi, onu alıp yıkamaya götürmek için.
onlara onun öldüğünü nasıl anladınız? diye sorunca
Onlarda: o sürekli, "Allah'ım canımı Rebi'nin ellerinde al" diye dua ederdi, Senin geldiğini duyunca meymunenin öleceğini anladık, dediler.
Evet canlar, Allah aşıklarının hâli hep böyledir, gece onlara maşuklarına vuslat ânı olduğu için uyumaz ve ayakta kalırlar, hepsi de Allah'a şevk ve özlemlerinden ölürler. kendilerini bu dünyada garip görürüler.
Tek meşguliyetleri mahbupları olan Allah'tır, ruhlarını da onun aşkı uğrunda feda ederler.
Fena olacak her şeyi yıkar, baki kalacak olanı îmar ederler. nede güzel yaparlar.
Rabbim bizleri de aşıklar hürmetine onların zümresine ilhak eylesin.
Fakir Seyyid Muhammed Ruhi