Gönderi

》 istisnasız her insan, içinde iki farklı kişilik taşır. bazen biri baskın diğeri sönüktür, bazen ikisi de baskındır. bu ikilik, bizdeki anaerkillik ile ataerkilliğin çatışmasıdır. anaerkil kişilik, hayatımızın anneye bağımlı olduğu ilk üç senesinde oluşur. henüz kendi kişiliğimiz yoktur, anne figürüyle kendimizi bir zannettiğimiz bir bütünsellik evrenindeyizdir; hayatımızın bir çeşit soyut arkadia dönemidir. bu dönem bitip kendi bireyselliğimizi fark ettiğimizde bütünsellik dağılır, ikinci benlik oluşur. anaerkil dönem ataerkiye evrilir. burada benim ataerki ile kastım, baba kanunu altına girmek değil, anneyle birlik algısının bitmesi neticesinde kendi kanunlarımızı kendimizin koyduğu döneme geçiş yapmamızdır. kendi zevklerimiz ve kendi tercihlerimiz şekillenmeye başlar. diğer taraftan, anaerkil benliğimiz gölgeye, yer altına, bilinçaltına geçse de asla ölmez. varlığını hayatımız boyunca devam ettirir. bu mesele o kadar derin ve herkesi fazlasıyla etkileyen bir konu ki, şimdi aklımdan geçenleri yazmaya başlasam sayfalarca sürer. fakat ben hazır bilgi vermeyi de, hazır bilgiye konmaya meraklı olanları da sevmem. bilgiye ulaşmak için emek verilmesini severim. dolayısıyla bir iki ip ucu verip bitireceğim. zaten uzun yazıları pek okuyan olmaz. aslında bu da benim işime geliyor, çünkü okumak bile bir emektir, o emeği vermeyenler bilgiyi hak etmemeli. konuya dönersek, bu iki yön, iki kişilik, birbirinin iki alter egosu, adını ne koyarsanız koyun, bu ikililik; edebiyattan mitolojiye, psikolojiden felsefeye kadar her yerde alt metinlerde nakış nakış işlenmiştir. edebiyat eserlerindeki somut iyi-kötü çatışmaları, soyut kişilik çatışmaları, kahraman ve anti-kahraman çatışmaları, mitolojideki dionysos ve apollon dikotomisi, felsefedeki platonik idealizm ve karşıtı, mistisizmdeki beden ve tin karşıtlığı ve diğer alanlardaki benzeri birçok karşıtlıklar. bunların hepsi bizim mikro evrenimizdeki iki karşıt kişiliğimizin çatışmasının makro evrendeki soyut ve somut yansımalarıdır. mesela bir destanda ejderhayı öldüren kahraman aslında anaerkilliği öldürüp ataerkil bireyselliğini ilan eder. iki kişiliğini bire indirmenin zaferini yaşamaktadır. her zaman ataerkillik kazanmaz elbette. bazen de anaerkillik kahraman koltuğuna oturur. mesela masaldaki kötü kurt ataerkiyi temsil eder ve onu yenen kız çocuğu anaerkillik kahramanıdır. örnekler sayılamayacak kadar çoktur ve kahramanlığın yer değiştirme dinamiği bambaşka bir konu başlığıdır; fakat bu kadar yeterli.
neslihan
neslihan
(kendime notlar)
·
856 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.