Hastalar Risalesi kadar aşırı mantıklı bir şey daha okudum mu bilmiyorum. Okuduğum yerde şifa oluyor bana elhamdülillah. Son bir kitap olmalı dedim ve aldım elime. Çok şükür. İnşallah ilk okuyacağım kitap olacak yine. İlk fırsatta. Şimdilik Muziplik tamamlandı.
Her derde bir derman halketmiştir. Tedavi için ilâçları almak, istimal etmek meşrudur. Fakat tesiri ve şifayı, Cenab-ı Hak'tan bilmek gerektir. Dermanı o verdiği gibi, şifayı da o veriyor.
Hastalar - 32
İnşallah bizim derdimize de derman var deyip çıktık bir yola, ben hazırım herhalde... Umarım sizde hazırsınız-dır.
Seher
Madem o var, sana bakar, sana herşey var. Asıl gurbette, kimsesizlikte kalan odur ki; iman ve teslimiyetle ona intisab etmesin veya intisabına ehemmiyet vermesin.
Hastalar - 36
Güzelin âyinesi güzeldir. Güzelin mehasinlerini gösteren âyine güzelleşir. O âyinenin başına o güzelden ne gelse, güzel olduğu gibi; hayatın başına dahi ne gelse, hakikat noktasında güzeldir.
Hastalar - 30
Ey şükrü bırakıp şekvaya giren hasta! Şekva, bir haktan gelir. Senin bir hakkın zayi' olmamış ki şekva ediyorsun. Belki senin üstünde hak olan çok şükürler var, yapmadın. Cenab-ı Hakk'ın hakkını vermeden, haksız bir surette hak istiyorsun gibi şekva ediyorsun.
Hastalar - 28
Zira hastalık, duanın vaktidir; şifa, duanın neticesi değil.
Hastalar - 27
Eğer hastalığın manası güzel birşey olmasa idi, Hâlık-ı Rahîm en sevdiği ibadına hastalıkları vermezdi.
Hastalar - 23
Hastalık gafleti dağıtır, âhireti düşündürür, ölümü tahattur ettirir, öylece hazırlanır. Bazı öyle bir kazancı olur ki; yirmi senede kazanamadığı bir mertebeyi yirmi günde kazanıyor.
Hastalar - 20
·
450 görüntüleme
Bu cümlede neyi kasdettiğinizi anlamadım. “Hastalar Risalesi kadar aşırı mantıklı bir şey daha okudum mu bilmiyorum.“
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.