Ruh hastalarından biri de benim. Düşüne düşüne ruh falan kalmadı bende artık. 25 yıllık hayatım sanki 70 yıllık bir hayatmış gibi hissediyorum. Yaşıtlarımdan bir hayli uzaktayım. Onların yaptıklarını yapmam, ilgi duydukları şeylere ilgi duymam. Hep okurum, araştırırım, gözlem yaparım, insanları tahlil ederim. Kötü olan tarafı da şu ki; iletişimimin köreldiğinin farkında olmama rağmen bunu düzeltmek için 1 adım atacak hali bile kendimde bulamıyorum. Birçok şeye tahammülüm kalmadı artık. 65 yaş üstü insanlardaki huysuzluğu ben bu yaşımda edindim galiba. Zaten sosyal açıdan bir enkazım,
Charles Bukowski ‘nin “Acıya kahkaha atmak bir sanat eseriyse, o zaman ben en pahalı tabloyum.” dediği noktadayım.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.