Gönderi

Döngüsel Söngüsellik
Dilimde neden hâlâ adın, Benden tümüyle uzaklaşmış kadın? Sen her yıl uzaklaştıkça, daha da daha da daha da, Daha çok çınlıyor adın, kulaklarımda. Hangi kıtadasın kimbilir bu kez, Sevdiklerine kavuşurken burada herkes? Ama sen uzaktakileri sevdiğin bellediğinden, Sevildiğimi mi düşünmeliyim uzaklaştıkça? Bilemem. Ters yöne giden bir trendeyim şu an zaten. Geride bıraktıklarımı görüyorum böylece, tren ilerlerken. Seçmedim bunu ben, ama seçerdim seçme şansım olsa. Sen de ters binenlerden misin trenlere, anılara? Ansızın çökmez gece üstümüze, Havanın her an biraz daha karardığının bilinciyle, Yaşlandık; bilerek, sonunda yaşlanacaktık. Madem yaşlanacaktık, ne diye hep genç kalacakmış gibi yaşamadık? Kulaklarımda yine ve hep çınlarken adın, Görüntünden eser yok bu trende ey kadın. Belki de seni, trene ters bindiğim için anımsadım. Daha hızlı geçmiş gibi geliyor o günler, Bir başka tren geçtiğinde yanımızdan. Bunu anlatır, bunu söyler Einstein dede. “Hep doğuya gidersen, batıya ulaşırsın” diyorlar ya, Çok doğruluk var bu sözde. Geçmişi hep bırakarak geride, yol alarak geleceğe, Buluşacağız yeniden, gelecekteki geçmişte, geçmişteki gelecekte. Böyle bir döngüsellikte, Gençleşir miyiz peki, birbirimizi görünce? Büyük hata yapmış bunu araştırmamakla Einstein dede. Hep fizik, hep fizik nereye kadar?.. Biraz da müzik gerekiyor bu evrene. Ulaş Başar Gezgin 7 Aralık 2011, Penang Treni’nde, Malezya Kaynak: Gezgin, U.B. (2017). Ucuz Olmasın: Şiirler 2011 [Let It Not Be So Cheap: Poetry].  
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.