Aşk öylesine bencil, öylesine büyük bir kendini koruma güdüsü içinde ifade edilir ki, insan tüm duygularını sergilemez, en azından hepsini aynı anda sergilemez. Duygular adım adım, taksit taksit açıklanır; böylece karşılık görmek garanti altına alınır. Hatta, bunda öyle ileri gidilir ki , ne zaman " seni seviyorum" sözcüklerini kullanacak olsak karşımızdakinden de aynı sözcükleri bekleriz - adeta mübadele ekonomisinde pazarlık yapıyormuş gibi. Bu sözüm ona aşk denen şeyin genel uygulamasında ve kavranmasında karşı ıklılık kavramı vardır. "Ben senin yaptığını yapayım, sen de benim yaptığımı yap." " Seni seviyorum, çünkü sen beni , ben seni sevdiğim için seviyorsun."