Temel düşünce çok basitti. Uluslararası ticaretin eşitler arasında bir ticaret olmadığını söylüyorlardı. Bazı ülkeler (merkez) ekonomik açıdan başkalarına göre daha güçlüydü ve dolayısıyla artı-değerin zayıf ülkelerden (çevre) merkeze akmasına imkan tanıyan koşullarla ticaret yapabiliyorlardı. Bazıları daha sonra bu süreci "eşitsiz mübadele" olarak adlandıracaktı.