Yeah, I liked this standpoint
I make a great difference between people. I choose my friends for their good looks, my acquaintances for their good characters, and my enemies for their good intellects. A man cannot be too careful in the choice of his enemies. I have not got one who is a fool. They are all men of some intellectual power, and consequently they all appreciate me. Is that very vain of me? I think it is rather vain.
(İnsanlar arasında büyük fark yaratırım. Dostlarımı görünüşlerine, ahbaplarımı karakterlerine, düşmanlarımı da zekalarına göre seçerim. İnsan, düşmanlarını seçerken her zaman dikkatli olmaz. Benim bir tane aptal düşmanım yok. Hepsi de belirli bir akla sahip ve sonuç olarak hepsi de beni takdir ediyor. Sence boş işlerle mi uğraşıyorum? Evet, bence çok boş.)
Sayfa 23Kitabı okudu
·
460 görüntüleme
Hem İngilizce hem Türkçe yazmanız harika 👏🏻👏🏻
Düşman seçme konusuna takıldım ama. Düşmanlarımızı biz mi seçiyoruz hakikaten? Genelde kişiler bize karşı tavırlarıyla ya da durumlar gereği karşı cephede olmalarıyla bizim istemimiz dışında bizim düşmanımız olmaz mı?
1 önceki yanıtı göster
Teşekkürler, herkes anlayabilsin diye Türkçesini de ekliyorum sevgili 
Johnny Five Düşman seçme konusunda da şunu söyleyebilirim, düşmana sahip olmanın birden fazla yolu var bence. Ne sadece sizin dediğiniz yolla kendiliğinden ne de Wilde’nim karakterinin bahsettiği gibi kendi seçimimizle oluyor. Bir de alıntıyı şöyle anladım ben, sanırım düşmanlar belirlendikten sonra karakter seçim yapıyor. Yani düşman potansiyelinde olan bir sürü kişi var etrafında zaten, sevilmediğinin farkında ve zaten düşman olanların arasında eleme yapıyor. Her kendisini sevmeyen düşmanı olamıyor onun. Of çok uzun yazmışım ya.
Bazı insanlar düşman bile olamıyor demek ki... 😅
Estağfurullah, ne uzunu, istifade ettim. Teşekkürler...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.