Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

1025 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Çünkü sen Karamazov kanı taşıyorsun!...
Nasıl ki dünyaya gelirken bir fikir beyan edemiyorsak, hangi anne babanın evlâdı olacağımızı da seçemiyoruz. Karamazov Kardeşler: üçü de birbirinden çok farklı karakterlerde olmasına karşın, toplum tarafından hepsine birden aynı gözle bakılıyordu.. "Ne de olsa sende bir Karamazov'sun." Önyargıya düşmeyen insan yoktur şu dünyada heralde. Yalnız bu önyargılarımızın karşı taraftan çok kendimize zararı olduğunu kulağımıza küpe etmemiz gerekiyor. Her ne kadar onlar birer Karamazov olsalarda, gün geçtikçe kimin nasıl insan olduğu yaşanarak anlaşılmaya başlanmıştır. Baş karakterler; •Fyodor Pavloviç Karamazov (Karamazov Kardeşler'in babası) •Dimitri Fyodoroviç/Mitya (Fyodor Pavloviç'in ilk eşinden tek ve en büyük oğlu) •İvan Fyodoroviç (Fyodor Pavloviç'in ikinci eşinden ilk oğlu) •Aleksey Fyodoroviç/Alyoşa (Fyodor Pavloviç'in ikinci eşinden ikinci oğlu) 2 evlilik 3 evlât.. Yalnız Fyodor Pavloviç'in 4 evlâdı vardır; •Smerdyakov (Fyodor Pavloviç'in gayri meşru oğlu) Dostoyevski, baş karakter Aleksey Fyodoroviç'in hayatını ele alırken, bu tek hayat hikâyesinden 2 roman çıkardım diyor. •Birincisi; karakterlerin tanıtılması, 13 yıl öncesine dayanan çocukluklarına dayalı hayata gelişleri ve yaşamda nasıl kaldıklarına dair bilgilendirme, olayı birbirine bağlama noktası. •İkincisi; asıl roman ve artık olayın içindeyiz. "Birinci romanım olmasa, ikinci romanım eksik ve bazı kısımları karanlıkta kalırdı." diyor. Çokta haklı; başlarda olaya bir anda giremediğimiz için biraz zorlayarak olayın içine kendimizi atana kadar biraz güçlük çeksekte, attıktan sonra iyiki de birinci kısım vardı diyoruz. Çünkü, bir olayı gerçekten anlayabilmek, insanın hangi ruh halinde olduğunu bilmemiz gerekiyor. Nasıl ki bir işin özünü kavrayabilmek için hekimler çocukluğa kadar anlatılmasını ister, olayı ta en başından dinlemek ister, işte bunun tam bir örneğidir bu. Onun için sabrınızın karşılığını sonunda hiç tereddütsüz fazlasıyla almış olacaksınız. Yalnız şu noktada ufak bir serzenişim olacak; Bir Türk vatandaşı olarak milliyetçi ruhumu harekete geçiren, beni oldukça üzen, Türklere yönelik ağır ithamlar geçmektedir. Bu kısıma geldiğimde haksızlığa uğramış adımıza çalınan kara için, devam edip etmeme konusunda bir tereddüt yaşadım, kısada olsa. Elbette bitirmeden yapamayacağımı biliyordum. Duygusal bir insan olduğum için, bazı durumlarda ileriye gidemeyeceğim derken, objektif olmam gerektiğine inanarak bu huyumu biraz bastırmaya çalışıyorum. Puan kırmayı düşünüyordum o noktada yine, ama bu çıkarmış olduğu esere karşı haksızlık olacağını düşünerek kırmaktan vazgeçtim. Bu incelemeyi yazmamda büyük etken olan noktalardan bir tanesi de budur, çünkü en azından puan kıramamış olsamda, hoş karşılamadığımı, gereği olmadığı halde araya neden sıkıştırılmış bilmiyorum, belirtmek istedim. (Türkiye İş Bankası Yayınları, XXVIII. Basım, Aralık 2021, syf.316-317) Karamazov Kardeşler; İnsan ruhunun etkileri çocukluktan başlayıp bizi nerelere kadar sürükleyebileceği gerçeğini incelemektedir. Baba ile evlâtları arasında olan ilişki, duygusal ilişkiler öyle karmaşık bir hâl almış ki, işin içinden çıkabilmek için satırlardan gözleriniz boş bir duvara kayıyor sabitlenip kalıyor ve düşünmeye başlıyorsunuz. Kim kimi seviyor acaba? Katerina, Dimitri'yi mi yoksa İvan'ı mı? Dimitri, Katerina'yı mı yoksa Gruşenka'yı mı? Gruşenka, Dimitri'yi mi yoksa Fyodor Pavloviç'i mi? İvan, Katerina'yı mı yoksa Lise'yı mı? Lise, Alyuşka'yı mı yoksa İvan'ı mı? Aşk üçgenine rastlarız genellikle, ama burada genler kaç köşeli ben henüz karar veremedim. Baba katili olarak gösterilen Dimirti Fyodoroviç (Mitya) suçlu mu suçsuz mu diye işlenirken, kendi içimde net bir kararım olmasına karşın bir noktada içime şu söz düştü; "Acaba İlâhi Adalet mi bu?" Öyle noktalarda öyle vuruşlar yapılmış ki, hiç beklemediğiniz bir anda, bir iğne saplanmış gibi hissediyorsunuz. Sonlara doğru irkilmeme sebep olan İlyuşeçka'nın bir sözünü buraya iliştirmek istiyorum; "Babacığım, nasıl küçülttü seni, babacığım!" Mahkeme salonunda duruşma sahnesi, yine beni çok etkileyen ve saygı duymamı sağlayan bir kısım oldu. Orada savcı ve bir savunma avukatı Fetükoviç (hayran kaldığım bir isim olarak burada belirtmeliyim) ruhbiliminin nasıl `iki ucu sivri bir değnek` olduğunu bizlere çok net bir şekilde göstermiştir. Karşımızdaki insana bakarken, onun hakkında bir yargıya varmak istediğimizde olay daha çok bizim bakış açımızda bitiyor. Ve son olarak; "Baba lâyık olmadıysa eğer babaya sevgi duymak manasız, imkânsızdır. Hiçten sevgi yaratılmaz; hiçten yaratmak yalnız Tanrı işidir." (syf.986) Eğer bir kusurumuz olduysa affola.. Saygılar..
Karamazov Kardeşler
Karamazov Kardeşler
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,5bin okunma
·
2.199 görüntüleme
Gamax okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık. Spoiler gelecek mi, devam okuyayım mi diye korkmadim degil. 🙈 Ama öldürecek birsey olmadi... 😅 Tesekkürler...👍🏻
Lα̂lin okurunun profil resmi
Dikkat etmeye çalışıyorum o konuda, bir iki konuya ucundan değinip sonucunun karanlıkta kalması şeklinde olmasını istedim biraz. Becerebildim mi bilmiyorum.. Yorumunuz için ben teşekkür ederim.. 🙏🏻
2 sonraki yanıtı göster
Umut durdu okurunun profil resmi
Kitabı okurken su misali akmıştı kelimeler gözümde. Yazınız da aynı şekilde su gibi aktı. Dostoyevski'nin son şaheserine bir değerlendirme yazısı yazmak bence cesaret ve yürekilik ister. Bundan dolayı ayrıca tebrikler. Teşekkür ediyor elinize sağlıklar diliyorum.👏👏
Lα̂lin okurunun profil resmi
Övgü dolu sözleriniz için çok teşekkür ederim.. 🙏🏻 Sizinde yüreğinize sağlık.. 🍀
Yüksel Yüksel okurunun profil resmi
Önce yüreğinize sağlık. Güzel bir değerlendirme yazısı olmuş. Dostoyevskinin uzun romanlarında neredeyse ilk 300 sayfasını okurken " ne anlatıyor bu " diyorsunuz. Sonra sayfalar ilerledikçe okuduğunuz kitabın ne eşsiz bir yapıt olduğunu idrak etmeye başlıyorsunuz. Sabreden derviş misali , yarım bırakmaz, sabrederseniz mükafatı büyük oluyor. Bir de takıldığınız Türklere yönelik ağır ithamlar ,aslında bir kavmin üyelerine değil, yıkılmaya, dejenere olmuş, bir devletedir o ithamlar. " Ölüler evinden anılarda " bir Kafkas Türkünü, Ali'yi ve onunla birlikte hapis olan Müslüman akrabalarını çok sever ve saygı duyar. Bir devletin yıkılmasında ki baş etken ayakların baş olması ve zulmün ayyuka çıkması değil midir? Genel olarak kitabı beğenmenize de sevindim. 😀
Lα̂lin okurunun profil resmi
Mutlaka siz daha iyi tanımış ve değerlendirmişsiniz, düşüncelerinize saygı duyuyor ve inanıyorum. Geniş çaplı bir bölüm değildi orası, sanki atıp yapıştırılmış kaçılmış gibiydi. İşin aslını bilemiyorum elbette, onun için kitap hakkında beni olumsuz etkilemedi o bölüm. Okumaya devam edeceğim yine, bende etkisi güzel ve çok severek okuyorum Dostoyevski'yi.. Genel olarak kitabı çok beğendim evet, teşekkür ederim.. 😊🙏🏻🌼
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.