Gönderi

Süeda Sayar yorumladı.
Dikkat! Bu bir tefeül iletisidir:)
Abdülkadir Geylani'nin Sohbetleri
Abdülkadir Geylani'nin Sohbetleri
kitabından 13-559 arası bir sayı söyleyin, ihtiyacınız olan nasihati alın. Not:Hazreti Pire Fatiha göndermeyi unutmayın!
·
9,7bin görüntüleme
Elfaff okurunun profil resmi
Ey kalbler, ey ruhlar, ey insanlar, ey cinler, ey, muradı Allah olanlar! Allah'in kapısına geliniz! Kalb ayaklarınızla Allah'a koşunuz. Takva ve tevhid ayaklarınızla Allah'a koşunuz. Ma'rifet ve yüksek derecedeki takvanızla Allah'a koşunuz. Dünyadaki zühdünüzle Allah'a koşunuz. Ahiretdeki zühdünüzle Allah'a koşunuz. Allah'dan başkasından alakanızı kesmiş olma zühdü ile Allah'a koşunuz... İşte tasavvuf erbabının meşgalesi budur. Hak Erenlerinin meşgalesi budur. Onların bütün düşüncesi halkın ıslahıdır. Onların bu hususdaki himmet ve gayreti, Arş-ı Aladan taaa yeryüzüne kadar bütün yere göğe şâmildir... EY OGUL! Nefsi ve hevayı kendinden defet. Nefsânî hevâî duygulardan sıyrıl. Tasavvuf erbabının ayakları altında bir zemin (yer), avuçları içinde de bir toprak ol. Aziz ve Celil olan Allah; ölüden diriyi, diriden de ölüyü çıkarır. Nitekim İbrahim aleyhisselâmı, küfür üzere ölmüş ebeveyninden vücuda getirmişdir. Mümin, hayât sahibidir diridir. Kâfir ise ölüdür. Tevhid erbabı (muvahhid), hayat sahibidir, diridir. Müşrik (put perest, Allah'a eş ortak tanıyan) ise ölüdür. İşte bunun içindir ki, rivayet edilen bir kelamında, Aziz ve Celil olan Allah şöyle buyurur: Benim mahlûkatımdan ilk ölen İblis'dir. " Bu kelamı ile, şânı yüce olan Allah şöyle buyurmuş oluyor: Iblis, Bana isyan etdi. Neticede günahkarlıkla öldü. Bu zaman, âhirzamandır. Nifak çarşısı açılmışdır, yalan çarşısı açılmışdır. Ey ahali; münâfik, yalancı, deccal.... kisilerle oturmayınız! Yazık sana ki, nefsin münafikdir yalancıdır, kafirdir, facirdir, müşrikdir. Böyle olduğu halde sen onunla nasıl oturuyorsun? Ona muhalefet et, asla muvafakat etme. Onu bağla, asla salıverme. Onu hapset, zin dana at. Kendisine, ancak zarûrî olan haklarını ver. Fazla verme. Onu mücâhedelerle kahret, itaat altına al!.... Hevâya gelince, onun da sırtına bin. Onu asla başıboş bırakma. Eğer böyle yaparsan bil ki o sana biner. Mizâç - tabiat ile asla sohbetdaş olma. Zîrâ o, henüz aklı olmayan bir tıfıldır. Düşün bir kerre, henüz aklı gelişmemiş bir sabiden herhangi bir şeyi nasıl öğrenebilir, onun söylediğini nasıl kabul edebilirsin?... Şeytan ise senin de, baban Ådem aleyhisselâmın da düşmanıdır. Öyleyse onunla nasıl oturur, onun söylediklerini nasıl kabul edersin? Seninle onun arasında bir kan da'vası vardır, eski bir düşmanlık vardır. Ondan aslâ emîn olma. Zîrâ hiç şüphe yok ki, O, senin babanın da ananın da kaatilidir.
aiş okurunun profil resmi
372
Elfaff okurunun profil resmi
İzzet ve Celâl sahibi Rabbimiz her şeye şahiddir, her şeyde hazır ve nazirdir, her şeyi gözetleyicidir, her şeye yakındır. Sizin için O'ndan müstagni olmak mümkün değildir. Allah'ı tanıdıkdan sonra inkâr yoluna sapmak ne kadar acı şeydir. Hayf sana ki, İzzet ve Celal sahibi Allah'ı önceleri tanıdığın halde sonradan O'nu inkâra sapıyorsun. Allah'dan asla yüz çevirme. Zira hiç şüphe yok ki, bu takdirde sen, bütün hayırlardan mahrum kalırsın. O'nunla beraber olmağa, O'nun emirleri istikametinde gitmeğe sabret. O'nun yolundan çıkmış olmağa ise asla tahammül gösterme. Bilmiyor musun ki, sabreden kaadir olur. Bu kendi aklını beğenmişlik, kendi aklına güvenmek ve onunla yola çıkmak neye? Bu acele neye! Bak, İzzet ve Celâl sahibi Allah ne buyuruyor. اايها الذين أمنوا اصبروا وصابروا ورابطوا واتقوا الله لعلكم تفلون - Ey iman edenler, sabır - sebât gösterin. Düşmanlarınıza galebe çalabilmek için onlarla sabır metânet yarışına girin. Sınırlarda nöbet bekleyin. Allah'dan hakkıyle korkun. Ta ki, kurtuluşa ermeyi ümid edesiniz. (Âl-i İmran sûresi, âyet: 200). Kur'ân'da, sabra temas eden pek çok âyetler vardır ki, bunlar, sabır sebåtda ne gibi hayırlar, nimetler, güzel mükâfatlar, ilâhî lütuflar ve dünyevi - uhrevi rahatlar bulunduğuna delâlet ederler... Size sabır - sebât gerek. Eğer zorluklar karşısında sabreder ve sebåt gösterirseniz, hiç şüphe yok ki hem hemen şimdi, hem de ileride bunun faydasını ve size hayırlar getirdiği ni göreceksiniz. Siz; kabirleri ziyaret etmeli, oralardan ibret almalı, iyi ve sålih kişilerle düşüp kalkmalı ve hayırlar işlemelisiniz. İşte bu takdirde işleriniz muhakkak ve hemen düzelir. Kendisine nasihat edildiği halde öğüt almayan ve hakkı işitdiği halde amel etmeyen kişilerden olmayınız...
2 sonraki yanıtı göster
70 öğeden 71 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.