Gönderi

" HAYDİ ABBAS " - Cahit Sıtkı Tarancı - Ve Şiirin Hikayesi
" HAYDİ ABBAS " - Cahit Sıtkı Tarancı - Ve Şiirin Hikayesi (1942) Haydi Abbas, vakit tamam ; Aksam diyordun iste oldu aksam Kur bakalım çilingir soframızı ; Dinsin artık bu kalp ağrısı Şu ağacın gölgesinde olsun ; Tam kenarında havuzun Aya haber sal çıksın bu gece ; Görünsün söyle gönlümce Bas kırbacı sihirli seccadeye , Göster hükmettiğini mesafeye Ve zamana . Katıp tozu dumana Var git , Böyle ferman etti Cahit Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş´tan ; Yasamak istiyorum gençliğimi bastan ***************************************************** Cahit Sıtkı askerliğini yedek subay olarak yapmak üzere birliğine gider. O yıllarda yedek subay sayısı az olduğundan her yedek subaya emireri verilmektedir. Birliğine gittiğinde bölük yazıcısından künye defterini ister. Sırayla isimlere bakmaktadır bir isim dikkatini çeker . Abbas oğlu Abbas... Sakat, çolak eli yüzünden çürüğe ayrılmış biridir Abbas.. Talim bitiminde askerin yanına gönderilmesini ister . Öğle saatlerinde kapı alınır. Karşısında civan mert yiğit biri selam çakıp; - Abbas oğlu Abbas . Emret komutanım !.. der.. Aralarında söyle bir konuşma geçer. Nerelisin? Memleket Mardin, kaza Midyat komutan Sen benim emirerim olur musun? Sen bilir komutan !. Askere eşyalarını toplamasını söyler ve kendi evinin altındaki boş yere taşınmasını ister. Zamanla askerin zekiliği sıcakkanlılığından etkilenir . Abbas her sabah erkenden kalkar, Cahit Sıtkı ' ya kahvaltı hazırlar. Öğle yemeğini sormadan hazırlar.Tüm ihtiyaçlarını karşıdan bir istek gelmeden düşünüp yerine getirir. Erkenden kalkıp Cahit Sıtkı'nın kıyafetlerini ütüler hazırlar ve evin temizliğini yapar.. Akşamları olunca Cahit Sıtkı'nın sevdiği yemek ve mezeleri hazırlar.. Zamanla aralarında komutan asker ilişkisinden daha güçlü bir dostluk bağı oluşur . Bu saf ve temiz Anadolu çocuğundaki sadakat ve temiz yürekten etkilenmiştir Cahit Sıtk .. Zaman zaman karşısına alıp dertleşir ve bu Anadolu çocuğunun ruhunda gizli şeyleri keşfeder. . Akşamları rakı sofrası kurup en güzel kızartma ve mezeleri hazırlar Abbas.. Aralarındaki duygu bağları güçlenir . Böyle bir keyif gecesi akşamında alkollü Cahit Sıtkı sorar; Sen İstanbul ' u bilir misin Abbas? Bilir komutanım .. Orda bir Beşiktaş var bilir misin? Bilir komutan !. Ben orda acemi birlikteydim . . Orda benim bir sevgilim var.. Sen kaçırıp onu bana getirir misin? Elbet komutan* ! Sabah olur Cahit Sıtkı bakar ki.. Abbas yeni asker kıyafetleri giymiş tıraş olmuş hazırlanmış . Cahit Sıtkı sorar; Hayırdır Abbas neden böyle hazırlık yaptın? Ben İstanbul'a gidecek komutan !.. Ne yapacaksın sen İstanbul'da? Sen söyledi bana .. Ben gidecek sana Sevgiliyi getirecek !.. Gözlerindeki hüznü ve gözyaşlarını gizlemek istercesine arkasını dönüp kapıyı çarpar ve çıkıp gider Cahit Sıtkı .. Fakat bu mert askerin, yüreği sevgi dolu Anadolu çocuğunun samimiyeti ve sıcaklığından duygulanır .. Akşam olur .. Ağaç altında rakı sofrası kurdurur ve Abbas'ı karşısına oturtur .. Birlikte yer içerler ve Cahit Sıtkı o meşhur şiirini kağıda döker !...... ********
·
306 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.