Canı yanmış bir annenin oğluna kavuşmak için verdiği umut dolu mücadeleyi okumaya hazır mısınız? Milla ve David bebekleri Justin ile mutlu bir hayat sürerken beklenmedik bir olayla sarsılırlar. Milla pazarda saldırıya uğramıştır. Saldırı anında ise hayatlarının en değerli parçası yok olmuştur. Justin organ mafyası ve çocuk tacirlerinin elindedir. Artık çiftimiz için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Özellikle Milla yaşanan bu trajediden sonra bambaşka bir kişiliğe bürünmüştür. Öncelikli hedefi Justin'i bulmaktır. Çıktığı bu yolda sadece oğlunu değil, kaybolmuş ve kaçırılmış tüm çocukların izini sürer. Tabi ki iz sürerken tek başına değildir. Hatta bir dernek kurmuştur. Kendi çocuğunu kaçıranlar ile ilgili tek anımsadığı şey aralarından birinin tek gözünün olmasıdır. Peki tek gözlü adam nasıl bu hale gelmiştir? Elinde de sadece bir isim vardır : Diaz. Diaz 'ın kim olduğuna dair tabi ki açıklama yapmayacağım. Belki tek gözlü adamdır. Belki de yanlış bir ipucudur. Okuyunca anlarsınız ama en çok James 'in karakteristik özelliklerini sevdiğimi söyleyebilirim. Ayrıca kadın karakterimizin yani Milla'nın mücadeleci ruhu da etkileyiciydi. Bir annenin çocuğu için yapabileceklerinin sınırsız olduğunu okuyucuya derin bir şekilde hissettirmişti. Tek bir eleştirim var. Yazarımız bazı yerlerde tekrara düşmüş. Belki bu çeviriden de kaynaklı olabilir. Bilemiyorum ama göze baya batıyordu. Ayrıca içeriğinde +18 bazı bölümler de var. Kitabı bütünüyle ele alacak olursam tüm duygular derinden hissedildiği ve özellikle son 50 sayfada boğazım düğüm düğüm olduğu için etkilendiğimi dile getirebilirim.

Gözyaşlarımı Sildiğim GünLinda Howard · Martı Kitabevi · 2013340 okunma

·

352 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.